Sentence examples of "konu" in Turkish

<>
Ama Liam, konu sadece maç değil. Лиам, дело не только в игре.
Konu, senin kendi kıç deliğinin nerede olduğunu bilip bilmemen. Встречный вопрос - тебе известно, где находится твоя задница?
Archibald, sen rezervasyon yaparken bu konu hiç geçti mi? Арчибальд, эта тема поднималась, когда ты бронировал номера?
Konu Betty Applewhite olduğunda, ne yaptığımı çok iyi biliyorum. Что касается Бетти Эпплуайт, я знаю, что делаю.
BBC habercisi Faisal Irshaid Foley'in bu konu hakkındaki konuşmasını yayınlamıştı: Журналист BBC Фэйсал Иршаид делится этим видео, на котором Фоули рассказывает об этом:
Ailesi başta Phil Stern olmak üzere, her konu hakkında laf dalaşına girerdi. Его родители препирались по всем вопросам, и особенно по поводу Фила Стерна.
Bunun üzerine tek konuşabildiğin konu beyzbol ve su tesisatı mı? После такого ты можешь говорить только о бейсболе и водопроводе?
Umarım bu konuda başka bir şeye ihtiyacın yoktur çünkü konu kapandı. Надеюсь по этому делу вопросов нет, потому что оно закрыто.
Bu konu hakkında bir şey yapmazsan bahis oynatmayı bırakmak zorunda kalacağım. Если ты не решишь эту проблему, мне придется закрыть тотализатор.
Konu benim ya da sizin tonunuz değil, Peder Flynn. Речь не о моем или вашем тоне, отец Флинн.
Tom konu üzerinde uzun süre düşündükten sonra fikrini değiştirdi. Том изменил своё мнение после того, как долго думал об этом деле.
Morse ile, 1929 yılında "Kuantum Mekaniği" adındaki konu ile ilgili ilk İngilizce metni yazdı. В 1929 году вместе с он написал "Квантовую механику", первый англоязычный текст по этой теме.
Konu Shelburne olunca, çok konuşkan oluyorsun ama. Ты очень болтлив только когда дело касается Шелбурна.
Problem iki, ayrı bir konu, aşı antikor üretmeye yardımcı olur. Вторая проблема, тоже тот еще вопрос, вакцина способствует созданию антител.
Çok ilginç bir konu, özellikle de senin için, küçük kız. Интересная тема - по крайней мере для тебя, моя милая девочка.
İki durumda da, konu bu ilişkiye geldiğinde, ben yokum. В любом случае, что касается наших отношений, я пас.
Yeteneklerimi kullanmam gerektiren yüksek öncelikli bir konu olduğunu söyledin. Evet, dans yeteneğin lazım. Ты сказал, что у тебя очень важное дело где тебе нужны мои навыки?
Evet, bu çok önemli bir konu ve üzerine eğilmemiz gerekiyor. Это важный вопрос, и мы должны обратить на него внимание.
Bu konu her zaman bizi bu sakat zemin üzerine geri döndürüyor, değil mi? Эта тема всегда приводит нас обратно, на зыбкую почву, не так ли?
Aria, çok zor biliyorum. Ama konu sevdiklerimiz olunca hepimizin gözü kör olur. Cidden derse gitmeliyim. Ария, знаю это трудно, но иногда мы слепы, когда дело касается наших любимых.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.