Sentence examples of "konusunda ısrar" in Turkish

<>
Kit Walker'ın masum olduğu konusunda ısrar ediyor. Она настаивает, что Кит Уокер невиновен.
Babası kısa zaman önce bir evlilik anlaşması için benimle irtibata geçti, ama yüzyüze görüşme konusunda ısrar ettim. Недавно ее отец связался со мной, желая заключить брачный договор, но я настоял на первоначальном знакомстве.
Bak, bunu durdurman konusunda ısrar ediyorum. Слушайте, я настаиваю, остановитесь немедленно.
Yemekten sonra Linda eve gitmemiz konusunda ısrar etti. После обеда, Линда попросила меня проводить ее.
Lord Grantham, yapmamız konusunda ısrar eden sizdiniz. Лорд Грэнтэм, это вы настаивали на инвестициях.
Mateo'nun öldüğü konusunda ısrar ediyor. Настаивает, что Матео умер.
Moz gelme konusunda ısrar etti. Моз настоял, чтобы пойти.
yılı aşkın bir ayrımın ardından Küba ile diplomatik ilişkilerin devamı konusunda ABD Başkanı Barack Obama'nın şaşırtan bildirisi adadaki birçok Kübalı ve uluslararası topluluklar tarafından iyi karşılandı. Эта статья является частью нашей специальной рубрики "Куба - США: новое начало".
Ryspaev'in parlemento'daki meslektaşı Dastan Bekeshev, birçok intiharın engellenebileceğini savunarak suç cezalarının arttırılmasında ısrar etti: Коллега Рыспаева из парламента Дастан Бекешев настаивает на ожесточение наказаний, предполагая, что таким образом можно избежать многих самоубийств:
Ancak kızın ve annesinin "uygunsuz" kıyafet açısından uyarılıp uyarılmadığı konusunda sessiz kalıyorlar. Но они умолчали о том, обратили ли именно они внимание девушки и её матери на "неприличный" наряд.
Ne yazık ki ısrar etmek zorundayım. Боюсь, что мне придется настоять.
Neler olacağı konusunda çok farklı bazı görüşler mevcut. Есть противоположные мнения о том, что произойдет.
Essex sırf bana nispet olsun diye sahneletmekte ısrar etti. Эссекс настоял на представлении. Чтобы позлить меня перед двором.
Hım, güzel, tablolar hakkında konuşuyorsunuz. Lacivert konusunda haklıydın. Говоря о картинах, ты был прав насчет ультрамаринового синего.
Neden ısrar ettiğini anlamıyorum. Почему настоял на этом?
Claire, Ethan konusunda yalan attığını söyledi. Клэр рассказала про твоё вранье насчет Итана.
Buraya gelip bir kaç kelime konuşman için ısrar ediyorum. И я настаиваю, чтобы вы сказали несколько слов.
Açıkçası istihbarat komitesinin Arthur ve onun eylemleri konusunda ciddi şüpheleri var. У комитета по расследованию дурные предчувствия насчёт Артура и его действий.
Havamda değilim, "dedim ama ısrar etti. Я не могу, "но она настаивала.
Kapı konusunda da çok özür diliyorum. И мне очень жаль насчет двери.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.