Sentence examples of "korkarım ki" in Turkish

<>
Korkarım ki bankadan da para almak en az bunun kadar tatsızdır. Я полагаю, что не менее унизительно принимать деньги от банка.
Korkarım ki şimdi, ilgilenmem gereken bir iş var. А теперь, боюсь, мне надо заняться делами.
Korkarım ki oldukça dayanılmaz olurdu Kendim okumam için. Мне просто самому будет очень тяжело это читать.
Ne kadar ilginç bir soru! Ancak korkarım ki cevabını ben veremem. Интересный вопрос, я боюсь, у меня нет на него ответа.
Korkarım ki yasanız onu yasaklıyor. Это запрещено вашим же указом.
Çoğunu, korkarım ki. Боюсь, чересчур много.
Ama, hizmetlerinin ışığında, ve bu yeteneksiz savcıyla korkarım ki tüm suçlamaları düşürmek zorundayım. Но, в свете его многолетней службы и некомпетентности деревенского прокурора Я снимаю все обвинения.
Antibiyotik verip, sıvı takviyesi yaptım. Ama korkarım ki sonuca etkisi çok az olacak. Я дал ему антибиотики и провел регидратацию но я боюсь, это будет мало.
Korkarım ki, Crowelar için Florida tükendi. Флорида выбила все деньги из семьи Кроу.
Coulson olmadan korkarım ki işe yaramaz bir hurda parçası sadece. Я боюсь, что без Коулсона это просто кусок мусора.
Korkarım ki o benim yerim. Он мог занять мое место.
Korkarım ki Kral, ölüm kasesi cezasını kabul etmeyecektir. что Король не согласится на "Смертельный Шар".
Korkarım ki bunu yapması söylemesi kadar kolay değil. Думаю, тут проще сказать, чем сделать.
Ama korkarım ki kozumu üstüne oynamaya zorluyorsun beni. Но теперь мне придётся пустить в дело козырь.
Doğru düzgün bir eğitim alamadıkça, korkarım ki doktor olmaya mahkumum. А без соответствующих курсов, боюсь, мне суждено быть врачом.
Ama korkarım ki yardımınıza ihtiyacımız var. Боясь Но нам нужна ваша помощь.
Korkarım ki seni bir süreliğine Glasgow'a göndermeliyim. Видимо придется снова перевезти тебя в Глазго.
Fakat korkarım ki benim acım ona fazla yük oldu. Но, опасаюсь, она тяжело восприняла мою боль.
Korkarım ki devasa bir hayal kırıklığına uğrayacak. Я думаю, его ждет огромное разочарование.
Korkarım ki başka çaremiz yok. у нас нет иного выхода.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.