Sentence examples of "mücadele" in Turkish

<>
Aynı anda bir aslanla mücadele edip, çocuklarının burnunu temizleyemezsin. Нельзя одновременно бороться со львом и утирать носы своим деткам.
Bu ülke için beraber mücadele etmek için yaratılmışız. - Mücadelemiz bitmedi. Daha çok var. Созданы, вместе бороться за эту страну, и ни за что не бросим это.
Millet, herkes okumayı bıraksın-- yasal boşluk aramaca, mücadele yok artık. Ребята, прекратите читать. Больше не будет никаких лазеек, никакой борьбы.
Konuşmacılar birbirlerini geleneksel ve dijital medya konusundaki işbirliğinin gelişimden ve "Batılı ana akım medyası" nın bilgi kaynaklarını kontrol etmeye yönelik girişimlerine karşı ortak bir şekilde mücadele edilmesinden dolayı tebrik ettiler. Выступавшие поздравили друг друга с улучшением сотрудничества между традиционными и цифровыми СМИ и их коллективных усилий по борьбе с попытками "западных СМИ" контролировать информационное пространство.
Ama nereden bakarsanız bakın, uzun bir mücadele olacak kazanacağımızın da garantisi yok. Но как ни крути, битва выйдет затяжная, и успех не гарантирован.
Bugün ki mücadele çok önemli, anladın mı? Сегодняшний бой очень важный, ты же понимаешь.
Konsolos Han son bir kaç gündür griple mücadele ediyordu. Консул Хан борется последние дни с сильным гриппом,..
Şimdi, onunla mücadele ediyorsun ve edeceksin, ama doğru olanı yap. Борись с ней так, как придется, но сделай все правильно.
Babam bilim adamıydı, annem adalet için mücadele etti. Отец был учёным, а мать боролась за справедливость.
Zamanında, birçok güçlü kadın uzun süre mücadele edip sana en iyi olduğunu düşündüğün kararı verme hakkını kazandırdılar. И много хороших женщин долгое время боролись, чтобы дать тебе право делать то, что считаешь наилучшим.
Uçak kaçırma ve mücadele en mantıklı açıklama olacak. Захват и борьба были бы наиболее логичным объяснением.
Amerika, geçtiğimiz beş yılda, dünya çapında AIDS ve HIV ile mücadele için milyar dolar harcadı. И за последние лет США выделили миллиардов долларов на борьбу с ВИЧ и спидом по всему миру.
Ama ikimizin de seninle mücadele etmesi, senin için zor olacak. Но тебе будет сложно, если мы вместе выступим против тебя.
Biliyor musun, Doktor'un bir zaman savaşında mücadele ettiği günleri hatırlıyorum o ünlü Doktor'un. Помню я времена, когда Доктор, знаменитый Доктор, сражался на Войне Времени.
Artık mücadele etmek istemiyorsan o zaman gerçek yurduna geri dönersin! Не хочешь больше сражаться? Тогда убирайся к себе домой.
Tehlikeyi göze al, kanser ol ve yaşamak için mücadele et. Рискнуть, заболеть раком и сражаться за жизнь изо всех сил.
Sadece yaşamak da değil mücadele etmek için. И не просто жить, а бороться.
O da konuşma ve kendini duyurma hakkı için mücadele etmeli. Вы должны бороться за его право говорить и быть услышанным.
Güç, biraz acı ve mücadele olmadan gelmez. Сила не приходит без лёгкой боли и борьбы.
Bu nedenle sahte bilimsel küresel ısınma hilesini teşhir edip mücadele etmeli. Поэтому, важно разоблачить и бороться с псевдонаучным мошенничеством глобального потепления.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.