Sentence examples of "mutlu ediyorsun" in Turkish

<>
Onlara yemek yapıp, onları mutlu ediyorsun. Tüm bunları bırakıp da dışarı gitmek istemeni anlayamıyorum. И я никак не могу понять как ты можешь все это бросить и куда-то уйти.
"Hava alanında neşeli ve mutlu görünmeye çalışıyorum, ama size küçük bir ipucu vereyim: "Я постараюсь выглядеть радостной и счастливой в аэропорту, но позвольте мне дать вам один совет:
Aşktan öylesine çok söz ediyorsun ki! Ты всегда говоришь много о любви.
Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar. Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть.
Wyatt, sen neden söz ediyorsun? Уайт, о чем ты говоришь?
Bir tanem, mutlu musun? Дочь моя, ты счастлива?
Bu şehrin kurtulmasına yardım ediyorsun. Ты помогаешь спасать этот город.
Ben de mutlu olacağımı söyledim, sonra yüzüme kapattı. Я с радостью соглашаюсь, а она бросает трубку.
Beni test mi ediyorsun subay? Испытать меня хочешь, трибун?
Sağlıklı insan, mutlu insandır. Здоровая личность - счастливая личность.
Morgan, göreve yardım ediyorsun. Морган, ты помогаешь миссии.
Çok mutlu görünüyor. Prova yapmaya hazır. В хорошем настроении и готова репетировать.
sen geliyorsun ve teklif ediyorsun. Ты появляешься и делаешь предложение.
Ama bu gece galadayken oldukça mutlu görünüyordun. Но сегодня на концерте ты выглядел счастливым.
Anne neden bu erkeksi işleri yapmaya devam ediyorsun? Почему ты упорно делаешь мужские дела, Энн?
Dostlar, aileler Ross ve Emily'nin bu mutlu birlikteliğini kutlamak için toplanmış bulunuyoruz. Друзья, родственники мы собрались здесь чтобы отпраздновать счастливый союз Росса и Эмили.
Harbi ne düşündüğümü mü merak ediyorsun? Ты правда хочешь выслушать моё мнение?
Beni çok mutlu ettin, Marion. Ты делаешь меня счастливым, Мэриэн.
Birini öldürmekten söz ediyorsun. Ты говоришь об убийстве.
Eğer seni mutlu edecekse devam et. Вперед, если это тебя осчастливит.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.