Sentence examples of "nadir görülen bir" in Turkish

<>
Nadir görülen bir tipmiş. Какой-то редкий вид рака.
Nadir görülen bir hastalığa çare bulmak. Найти лекарство от крайне редкой болезни.
Bu benim odamda çok nadir görülen bir şey. Спать, надеюсь. Здесь мне это редко удается.
Agostini çok nadir görülen bir örnek. И Агостини - редкий тому пример.
Kanınızda nadir görülen bir madde var. Группа Вашей крови, настолько редкая...
Gerçekten çok nadir görülen bir hastalıkla ilgili. Речь идет об одной очень редкой болезни.
Hem bilge hem genç olmak nadir görülen bir şey ama olunca da tam oluyor. Можно быть мудрым и юным. Это необычное сочетание, и такие случаи очень волнительны.
Pek evde görülen bir süs bitkisi değildir fakat güney cephesinden güneş ışıklarını iyi alıyordur zannederim. Не характерно комнатное растение, но думаю, там достаточно света, поскольку там юг.
Sandığınız kadar az görülen bir şey değildir. Ну это не такая уж и редкость.
Sanırım Monsieur Clancy kurgu yazarlarının çoğunda görülen bir rahatsızlıktan muzdarip. Боюсь, месье Кленси страдает общей для всех писателей болезнью.
Evet tatlım, bende ender görülen bir durum var. On beş dakikada bir bunlardan içmem gerek, lütfen. Да, дорогая, у меня есть редкая болезнь, обязывающая пить это каждые пятнадцать минут, пожалуйста.
Bu defa yaptın belki de. Bu hala, kasetteki sesin neden Mısırlıların hiyerogliflerinde görülen bir dili kullandığını açıklamıyor. И всё равно это не объясняет, почему этот голос говорит на языке, который предшествовал египетским иероглифам.
Ki garip bir şekilde bu psikopatlar etrafındayken sık görülen bir durum. Как ни странно, это подлинная реакция здоровых людей на психопатов.
Birinci kuşak modellerde sık görülen bir tasarım hatasıdır. Такой уж общий недостаток у моделей этого поколения.
Az görülen bir hastalık değil mi? Болезнь считается очень редкой, верно?
Ağır inme öncesi görülen bir uyarı da olabilir. Возможно, это последнее предупреждение перед обширным инсультом.
Bu milyonda bir görülen bir reaksiyon. Случается в одном случае из миллиона.
Uyku bozukluğu burada Rancho de Saperstein'de görülen bir şey değildir. На нашем ранчо это не редкость, сказать по правде.
Hastada görülen benzersiz bir deri rahatsızlığı ışığa karşı aşırı hassasiyet şeklinde ortaya çıkıyor. Пациентка страдает редким воспалением кожи, которое проявляется в исключительной чувствительности к свету.
Etiyopyalı Bir Adamın Issız Ölümü Одинокий конец одного из самых публичных людей Эфиопии
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.