Sentence examples of "nefret etti" in Turkish

<>
Ve köyden ve tüm köylülerden nefret etti ve onların yok olduğunu görmeyi istedi. И он ненавидел деревню и всех жителей деревни и он хотел разрушить её.
Emily'den de nefret etti. Onun öz be öz kanından olduğu halde. И она ненавидела Эмили, хотя они были плоть от плоти.
Einstein bezelyelerden nefret etti. Эйнштейн горох не переносил.
Çocukluğundan beri benden nefret etti. Он ненавидел меня с детства.
Hevy hep buradan nefret etti. Хеви всегда ненавидел это место.
Hayır efendim, silah kullanmıyorum, silahlardan nefret ediyorum, su tabancaları bile evime girmiyor. Нет, сэр, я не пользуюсь оружием, я ненавижу оружие, даже водяные пистолеты никогда не появятся в моем доме.
Bayan Hightower Müvekkilimle yemeğe çıkmayı kendisi kabul etti. Мисс Хайтауэр сама согласилась пообедать с моим клиентом.
Okulda fiziksel eğitimden nefret ettim. Я ненавидела физру в школе.
"Hepimizi yok etti, üstüne madalya verdiler." Он погубил своих, и получил за это медаль.
İnternet üzerinden birçok nefret mesajları ve ölüm tehditleri aldıktan sonra emniyet müdürlüğünde dava açtı. Он возбудил дело в центральном управлении полиции после получения многочисленных сообщений ненависти в Интернете и угроз убийством.
Whitmore kraliçenin gemisini yok etti, kızı ise kalkanını devre dışı bıraktı. Уитмор уничтожил корабль королевы, а его дочь вырубила её защитное поле.
Bende bu elbiseden nefret ediyorum. А я ненавижу это платье.
yüzyılda, Kara Ölüm Avrupa'nın neredeyse tamamını yok etti. В -м веке Черная смерть уничтожила почти всю Европу.
Hükümetten nefret etmek için bir sebebi var. Он ненавидит правительство - ну и поделом.
İlaçları almamda ve randevuları takip etmemde bana yardımcı oldu. Evraklarımın kopyasını çıkarmamda yardım etti. Она помогала мне вести учет лекарств и их выписок, хранила копии моих документов.
Çalışanların hepsi buradan nefret ediyor. Все работники ненавидят это место.
Sixtus ailemi yok etti. Сикст уничтожил мою семью.
Acı, nefret, kıskançlık... Боль, ненависть, зависть...
Sepsis ile enfeksiyon üç gün daha beynini öldürmeye devam etti. За три дня инфекция и сепсис полностью уничтожили его мозг.
Buna rağmen fırtınalardan nefret ederim. Просто я не люблю грозу.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.