Sentence examples of "o" in Turkish

<>
Onunla konuşamazsın, O da bu işin içinde. Нельзя с ним говорит, он тоже замешан.
Geçen gün onunla karşılaştığımda, o benim ebeveynlerimi sordu. Когда я встретил её на днях, она спросила меня о моих родителях.
Iyi de o burada degil ama sahsima ait sebeplerden dolayi ben buradayim. Но его здесь нет, а есть я. По моим собственным причинам.
O, o kadının ölümüyle yaşamak zorunda kalmış. Ему пришлось жить, со смертью этой девушки.
Suç ne kadar garipse, o kadar çok zevk alır. И чем запутаннее преступление, тем больше кайфа для него.
Biliyor musun, şimdi o yokken hayatımda bir boşluk var gibi. Понимаете, сейчас без неё в моей жизни возникла такая пустота.
Hala yaralarını taşıdığım bu hissi o kadar iyi biliyorum ki. Это чувство мне хорошо знакомо, о нем напоминают шрамы.
Geleceği gördü ve ilk adımı atan o oldu. Она видела будущее и пришла к нему первой.
Ama eğer sınırsız sayıda tuşu varsa, o zaman o piyanoda çalabileceğin hiçbir müzik yoktur. Но если клавиатура бесконечна, то нет такой музыки, которую можно на ней играть.
Belki, o kadar da yakışıklı olmadığı içindir. Может, потому что он не настолько красив.
O biliyor, ve bu senin suçun. Она знает - и это твоя вина.
Anladım, o zaman döndüğünüzde gelip ziyaret edebilirsiniz. Вы можете приехать навестить его, когда вернётесь.
Eğer o Jake'i aramaya kalkarsa bu her şeyi daha kötü yapar. И если ему придётся его искать, это только всё усложнит.
Görünen o ki daha çok kamyon veya minibüs gibi bir aracı var. Очевидно, у него машина, скорее всего, грузовик или фургон.
Tüm işi ben yapıyorum, o da bütün göğüs çatalı işlerini yapıyor. Я выполняю за неё всю работу, а она работает своим декольте.
Aa, dolara aldım ve anlaşılan o ki, Aspergerli bir çok insan bunu rahat buluyormuş. В нем килограмм, и, судя по всему, многим людям с Аспергером оно нравится.
Şimdiye kadar keşfedilmiş en güçlü ve bağımlılık yapan organik streoid o. Это самый сильный стероид, и к нему очень быстро привыкаешь.
O sadece rotayı ve irtifayı sabitler! Он только держит курс и высоту!
O harika, sevimli, kendine güvenen ve mutlu biri. Она замечательная, уверенная в себе, веселая и симпатичная.
Bu tüyler artık benim, o değil. Теперь эти крылья мои, не его.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.