Sentence examples of "olarak değiştirdi" in Turkish

<>
1999 yılında şirket ismini Epic Games olarak değiştirdi ve ofislerini Cary, North Carolina'ya taşıdı. В 1999 году компания сменила название на Epic Games и переехала в Северную Каролину.
COSATAN, kurucusunun onuruna La Palma'nın adını "Oficina Santiago Humberstone" olarak değiştirdi. COSATAN переименовала Ла-Пальму в "Oficina Santiago Humberstone" в честь основателя производства.
Her şeye rağmen, 1913 yılı yakınlarında ikili birlikte kaçtı ve Sarah, ismini Roza olarak değiştirdi; bundan sonra tüm kariyeri boyunca Sarah artık bu isimle anılacaktı. Тем не менее, молодые люди тайно поженились примерно в 1913 году, после чего Сара сменила своё имя на имя Роза, под которым она и выступала в течение всей своей сценической карьеры.
Sonraları 1935 Haziran'ında Alaylar ismini "Totul pentru Tara" partisi olarak değiştirdi, yani "Her şey Ülke için" ya da daha sıklıkla çevrildiği gibi "Her şey Vatan için". В июне 1935 года Легион опять сменил название и стал партией "Всё для Отечества" ().
2003 yılında şirket adını Stabilo International olarak değiştirdi. Türleri. В 2003 году компания изменила своё название на Stabilo International.
Burada Hıristiyan olan Tabariji, adını Dom Manuel olarak değiştirdi. Он перешёл в христианство и сменил имя на Дом Мануэль.
1932'de kulüp ismini Centre Esportiu Badaloní olarak değiştirdi. 1939'da Club Joventut Badalona oldu. В 1932 году оно сменило название на "Centre Esportiu Badaloni", а с 1939 года по настоящее время именуется "Club Joventut de Badalona".
1619 yılında Roma'da soyadını Borromini olarak değiştirdi ve Aziz Petrus Bazilikasında uzaktan akrabası Carlo Maderno için çalışmaya başladı. С 1619 работал в Риме на Карло Мадерно, своего дальнего родственника, в соборе Святого Петра.
Topluluk bir süre sonra adını Mad Season olarak değiştirdi ve 1995 yılının başında "Above" adlı albümü piyasaya sürdü. Через несколько недель группа изменила название на Mad Season. В декабре 1995 г.
Söylenenlere göre, Irak'taki müdahalelerini durdurması için ABD'ye bir mesaj olarak, bugün IŞİD tarafından infaz edilen James Foley. По сообщениям, Джеймс Фоули был вчера обезглавлен ИГИЛом в качестве послания США с требованием прекратить интервенцию в Ираке.
Babasının ölümü onu gerçekten değiştirdi. Смерть отца сильно изменила ее.
Diğer taraftan, bugün Başbakan Ma Ying - Jeou tarafından yönetilen hükümet ('da görevden ayrılacak) "nükleersiz bir yuva" görüşünü ekonomik büyümeye bir engel olarak görmeye devam ediyor. Тем не менее действующее правительство во главе с президентом Ма Инцзю (который должен оставить свой пост в году) по - прежнему считает, что идея "Родина без ядерной энергии" является препятствием для нормального экономического развития страны.
O da vasiyetini değiştirdi. И он изменил завещание.
BM İnsan Hakları Konseyi'nin önerisi üzerine, "albinizmli bireyleri özel gereksinimli özel ilgi bekleyen özel bir grup olarak düşünmeyi sağlayan sivil toplum örgütlerine yönelik olarak", Genel Kurul Haziran'ı Uluslarası Albinizm Farkındalık Günü ilan etti. По рекомендации Совета по правам человека ООН Генеральная Ассамблея объявила июня Международным днем распространения информации об альбинизме, "в ответ на призывы организаций гражданского общества, выступающих за то, чтобы лица с альбинизмом рассматривались в качестве отдельной группы с особыми потребностями, требующей особого внимания".
Ya da bizzat ateş edip etmediği. Collier gibi o da bilgisayar uzmanıydı. O da kimliğini değiştirdi. Как Колльер, она была компьютерным специалистом, и как он, она изменила свою личность.
Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar. Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть.
Anna benim hayatımı değiştirdi. Анна изменила мою жизнь.
Evlenme teklifi olarak kulağa daha iyi geliyorsa evlenme teklifi diyelim. Если лучше звучит в качестве предложения, тогда это предложение.
Ama o insanları değiştirdi. Но он изменил людей.
Eğer "Venüs Projesi" temel alternatif olarak seçilirse, bu, değişimin başlıca öğesi olacaktır. И это будет важным поворотным моментом, если Проект Венера будет предложен в качестве основной альтернативы.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.