Sentence examples of "olduğuma inanamıyorum" in Turkish

<>
En sonunda bu mağazaya sahip olduğuma inanamıyorum. Неужели у меня теперь есть свой магазин.
Jamie ile birlikte olduğuma inanamıyorum. Ben bir kaltağım. Не верится, что я переспала с Джейми.
Sabah ilk iş, ayrılmak zorunda olduğuma inanamıyorum. Поверить не могу, что утром придется уехать.
Robot olduğuna inanamıyorum. - Gerçek gibi. Поверить не могу, что она робот.
Yetkililer, benim kontrol edilemez olduğuma karar verdiler. Власти решили, что я был не контролируемый.
Bu biraz şüphe uyandırıcı. -Yani, bir doktorun sadece kariyerinde ilerlemek için gereksiz bir ameliyat gerçekleştireceğine inanamıyorum. Я просто не могу поверить, что доктор провел операцию только для того, чтобы продвинуться по службе.
Thomas, sizleri, benim ayyaş ve hırsız olduğuma inandırmaya çalıştı. Томас пытался убедить вас, что я - пьяница и вор.
Bunu söylediğine inanamıyorum. - Evet, söyledim. Не могу поверить, что ты так сказала.
Sahneye çıktığımda insanlar benim Divina Devore olduğuma inanıyor. Ben mükemmel bir performans sergilediğimden değil, buna inanmak istediklerinden. И не потому, что я так прекрасно изображаю женщину, а потому, что им этого хочется.
Bunu yaptığına inanamıyorum. -Benim için zevktir. Не могу поверить, что ты согласился.
Neye katlanmak zorunda olduğuma bir baksana! Видите, что я должен выносить?
Nasıl bu kadar pervasız oluyorsun inanamıyorum. Не могу поверить насколько ты безрассуден.
Tam zamanında orada olduğuma inanıyorum, Michael. Уверен, что я вовремя, Майкл.
Bu kadarı da fazla, inanamıyorum. Все, хватит, это невероятно.
Pardon, sana inanamıyorum. Прости, не верится.
O'nunla birlik olup, benden bir şey gizlemiş olmana inanamıyorum. Я не могу поверить, что Вы скрывали эту тайну от меня.
Bu gerçek olamaz. Cidden ölmüş olmasına inanamıyorum. Не могу поверить, что он мёртв.
Tanrım, bunu söylediğime inanamıyorum. - Ben de. Боже, не могу поверить, что говорю это.
Ne var? Bu gece çocuklarımı yatağa yatıracağıma inanamıyorum. Не верится, что сегодня я буду укладывать детей.
Şükran günü geldi çattı bile, inanamıyorum. Поверить не могу что уже День Благодарения.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.