Sentence examples of "olduğunu biliyordun" in Turkish

<>
Bu haftanın ne kadar önemli olduğunu biliyordun. Ты знаешь, насколько важна эта неделя.
Başımızın ne kadar belada olduğunu biliyordun. Ты знала, что нам грозило.
Orada ne kadar olduğunu biliyordun. Вы знали сколько там было.
Bunun tehlikeli olduğunu biliyordun değil mi? Hayır! Разве ты не знаешь, что это опасно?
Onun Lana olduğunu biliyordun, değil mi? Ты ведь знала, что это Лана?
Narkotiğin dinlemelerine takılan konuşmada o sesin Danny'ye ait olduğunu biliyordun. Ты знал, что на прослушке ОБН был голос Дэнни.
Yani, böbreği reddetme riski olduğunu biliyordun. Ты же знал о вероятности отторжения почки!
Bu şirketin satış sürecinde olduğunu biliyordun ve bu konuyu gündeme getirmek için sürecin tamamlanmasını bekledin. Вы знали, что сделка уже начата, и ждали ее окончания, чтобы вмешаться.
Bu eski haberleşme donanımının üstünde bir yerde olduğunu biliyordun. Ты знал, что старая коммуникационная система тебе поможет.
Yani, Frannie'nin tüm bu zaman boyunca nerde olduğunu biliyordun. Значит, все это время ты знала, где Френни.
Güvenli yerin nerede olduğunu biliyordun. Ты знаешь месторасположение безопасного дома.
Ama onun bir kalp hastalığı olduğunu biliyordun. Но вы знали о его болезнях сердца.
Her zaman oğlumun özel bir adam olduğunu biliyordun. Вы всегда знали моего сына как особенного человека.
O paraya ne kadar ihtiyacım olduğunu biliyordun ve bundan yararlandın. Ты знал, как мне нужны деньги и воспользовался этим.
Benzin bidonlarının olduğu o videodaki kişinin Danny olduğunu biliyordun. Ты узнал Дэнни на видео с канистрами из-под топлива.
Onun hassas bir dönemde olduğunu biliyordun. Ты знаешь, насколько она уязвима.
Dolu olduğunu biliyordun, değil mi? Ты знал, что он заряжен!
Program karşıtı öğrenciler değişikliklerin sadece eğitim masraflarını gizlemek için yapılan bir yol olduğunu iddia etti. Выступающие против программы ученики утверждали, что предложенные изменения были всего лишь замаскированным способом сократить расходы на образование.
Hangi mülklerin peşinde olduğumuzu bir tek sen biliyordun. Ты единственный знал, какие участки нам нужны.
Öldürülmeden hayır diyebilmenin ne demek olduğunu anlıyor musunuz? Каково это, сказать "нет" и не быть убитым?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.