Sentence examples of "olduğunuzdan emin" in Turkish

<>
İkiniz de gay olduğunuzdan emin misiniz? Вообще, вы точно оба геи?
Gerçek olduğunuzdan emin olduğuma göre, kimsiniz ve sizin için ne yapabilirim? Я убедился, что вы реальны. Так кто вы и зачем пришли?
Ama sizin mutlaka mutlu olduğunuzdan emin olmam gerekiyor. Но я позабочусь, чтобы вы были довольны.
İyi durumda olduğunuzdan emin olmak istedim. Хотел проверить, как вы тут.
Biyolojik anneniz genellikle genç bir kızdır ve vasıflı insanlar olduğunuzdan emin olmak ister. Обычно мать - это юная девушка. Она убеждается, что вы достойные люди.
Sizin insan olduğunuzdan emin olmamız gerekir. E-postanızın ilk beş harfi nedir? Нам нужно убедиться, что Вы - человек. Каковы первые пять букв Вашего электронного адреса?
Emin değilim, Gretl. Не знаю, Гретель.
Eve'in burada olduğunuzdan haberi var mı? Ив знает, что вы здесь?
Arliss'in karısı hakkında emin misin? Ты уверен насчет жены Арлисса?
Onu buraya hangi doğal olmayan amaçlar için getirmiş olduğunuzdan bahsetmemeyi tercih ederim. Я смею даже сказать, чему и как вы ее здесь научили.
Berbat birşey ama, öldüğünden emin olmak için.... kitabı açıp bakmak zorundasındır. Будет очень мерзко, но придётся посмотреть, убедиться, что он мёртв.
Merhaba. Jonathan, müthiş bir akıl hocası olduğunuzdan bahsediyordu. Джонатан рассказывал какой удивительный наставник вы были с ним.
O yazıyı doğru okuduğundan emin misin? Уверен, что читаешь это правильно?
A, hayır, prenses olduğunuzdan... Нет, потому что вы принцесса.
Bu durumda gerizekalı olan nasıl ben oluyorum tam emin değilim. Не уверен, что именно я тупица при таком раскладе.
Dedim ki şu kahrolası arabayı takip ederek izimizi bulamayacaklarına emin misin? Ты уверен, что эта чертова красная машина не выдаст нас?
Bu uçağın şey olduğuna emin misiniz... Вы уверены, что этот самолёт...
Dürüst olmak gerekirse, kanunen uymamız gerektiğinden emin değilim. Я даже не уверен, что есть такой закон.
Miranda, tatlım, bunu yapmak istediğine emin misin? Миранда, ты уверена в том, что делаешь?
Ama ilk önce, bu değişimi doğru sebeplerle yaptığından emin olmam gerekiyor anlaştık? Но прежде я должен быть уверен, что ты уезжаешь по правильным причинам.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.