Sentence examples of "olmadığını" in Turkish with translation "нет"

<>
Charles'ın olay anında başka bir yerde olmadığını nereden biliyorsun? Откуда ты знаешь, что у Чарльза нет алиби?
Merkez, neden aramızda bu tarz şeyleri önleyebileceğimiz bir ilişki olmadığını soruyor bana. Центр хочет знать, почему у нас нет взаимосвязи, предохраняющей от случившегося.
Geçen sefer yaptıkları gibi onu bir yatağa bağlayıp hiç umut olmadığını söylemeleri için mi? Как в прошлый раз - привяжут к кровати и скажут, что надежды нет?
Küçük adam, hırsızlar arasında onur olmadığını unutmuş. Мелкий забыл, что у воров нет чести.
Bir varis doğurana kadar oradaki durumunun sağlam olmadığını unutma. Помни, пока нет наследника твоё положение очень неустойчиво.
En sonunda, teşekkürler, beni aşağılamayan biri onun burada olmadığını fark etti. Спасибо тебе. Тот, кто меня не оскорбляет заметил, что его нет.
Çünkü kadın, onun kalbinde hiç sevgi olmadığını görmüş. Волшебница увидела, что в его сердце нет любви.
Sanki onu yani bizi kullanıyormuşum gibi ama bir parçam da başka seçeneğim olmadığını söylüyor. Нас. Но часть меня чувствует, что у меня нет выбора. Его и нет.
Onlar tüm plandan vazgeçmekten başka seçenekleri olmadığını kabul ettiler. Они согласились с тем, что у них нет выбора, кроме как отказаться от всего плана.
Tabii. Bak, bunun kulağa çılgınca geldiğini ve kanıtım olmadığını biliyorum, ama... Понимаю, это звучит глупо, и у меня нет доказательств, но...
Edie Brit, neden hiç kız arkadaşı olmadığını, hiçbir zaman anlayamadı. Иди Бритт никак не могла понять, почему у нее нет подруг.
Boone, kendi ayak takımı milis gücünün ordu karşısında hiç şansı olmadığını biliyordu. Бун знал, что у его людей нет никаких шансов против их армий.
Lester, sıradaki kurbanının gidebilecek başka yolu olmadığını söyledi; Лестер сказал, для его следующей жертвы выхода нет.
Veya, TV'deki kanalı değiştirmek istediğini, ama kumandanın olmadığını düşün. Или хочешь переключить канал телевизора, но у тебя нет пульта.
Bu da, niye tv, bilgisayar ya da telefonları olmadığını açıklayabilir. Это объясняет, почему у них нет телевизора, компьютера или телефона.
30 Mayıs'ta The Usos, kendilerini yenebilecek bir takımın olmadığını söyledi. На шоу SmackDown за 30 мая Усо заявили, что больше нет ни одной команды, способной их победить.
Bu da neden Trevor'un arabasının ön kısmında hasar olmadığını açıklar. Это объясняет, почему нет повреждений на бампере машины Тревора.
1957'deki gözlemler ve 1998'deki yüksek çözünürlüklü resimlemeler VY CMa'nın herhangi bir yoldaş yıldızı olmadığını göstermiştir. Визуальные наблюдения в 1957 году и изображения с высоким разрешением, сделанные в 1998 году, показали, что у VY СМа нет звёзд-спутников.
Tabii eğer aramızda hiçbir şey olmadığını ve dünkü öpüşmemizin hiçbir anlamı olmadığını düşünüyorsan başka. Разве что думаешь, между нами ничего нет и вчерашний поцелуй ничего не значит.
İki aile de bedava kablosuz internete girebilmek için Starbucks'a giderler ve gittiklerinde tüm kasabanın internet bağlantasının olmadığını görürler. Обе семьи едут в кофейню Starbucks, где есть бесплатный беспроводной интернет и хот-споты Wi-Fi, но там выясняется, что интернета нет во всём городе.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.