Sentence examples of "olmasını hayal" in Turkish

<>
Uzun süredir Jaffa'nın bir gün özgür olmasını hayal ettim. Я долго мечтал, что однажды Джаффа станут свободными.
James Foley'in ailesinin neler yaşadığı hayal bile edemem. Я не могу представить, через что должна проходить семья Джеймса Фоули.
Özellikler de kendi hislerini bir kenara koyup benim için özel bir şeyin olmasını sağlayanlara. Особенно друзьям, которые отодвигают свои чувства, чтобы со мной произошло что-то особенное.
Bu halıya saçılmış onca kanı hayal et. Представь море крови на этом самом ковре.
Ben de bir lakabım olmasını isterdim be oğlum. Ух ты, я бы хотел иметь прозвище.
Peter, bu hayal ettiğim en güzel kutlama! Evet. Питер, такой праздник мне и во сне не снился.
Sadece farklı birşeyin olmasını bekliyordum, herhangi birşeyin. Я просто хотел чего-то другого, чего угодно.
Biriyle bu kadar uzun süre birlikte olabilmeyi hayal edebiliyor musun? Невозможно представить, что кто-то может быть вместе так долго.
Neydi öyleyse, ne olmasını istemiştin? Тогда что же ты хотела сделать?
Kendi çocuğumuzu burada hayal edip duruyorum. Я представляю с ними нашего малыша.
Daha hasarlı olmasını beklerdim. надеющиеся видеть больше повреждения..
Gittikçe daha kolay olarak; hayal ve gerçeklik geçmiş ve şimdiki zaman arasında sürüklendim. Я дрейфовал между фантазиями и реальностью, между прошлым и настоящим с нарастающим облегчением.
Çok fazla buhar vardı. Daha az buhar olmasını istediğimden değil tabii. Не то, чтоб я предпочел, чтоб было меньше пара...
Üniversiteden beri Roark için çalışmayı hayal etmiştim. Я мечтал работать на Рорка с университета.
Bunun olmasını istemediniz, öyle değil mi? вы не хотели, чтобы это произошло?
Sadece şunu hayal edebiliyorum: Yerime geçen an itibarı ile istasyonu karıştırıyor. Я могу только воображать, что мой двойник может сотворить на станции.
Çünkü onun birinci ligde orta saha oyuncumuz olmasını bekliyoruz. Мы надеемся, что он станет нашим основным принимающим.
Tek seferde tek hayal, başka hayaller etkilenmeden. Только одно воображение, свободное от влияния другого.
Bir annesi olmasını hakediyor. Она заслуживает иметь мать.
Ölümünün onların üzerinde ki etkisini bir hayal et. Представь, как на них повлияет твоя смерть.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.