Sentence examples of "onu" in Turkish with translation "ее"

<>
Öz kız kardeşin onu öldürmemen için yalvarıyor. Ваша родная сестра умоляет не убивать её.
Sen de onu uyuşturarak tasmaladın öyle mi? И вы накачали ее и нацепили ошейник?
Yarın sırf onu sikmek için Mıntıka'ya tekrar geleceğim. Я приеду завтра в Зону и трахну её.
Biri onu otelden yaşlı bir adamla çıkarken görmüş. Её видели выходящей из отеля со взрослым мужчиной.
Albay Fitzwilliam'ın onu mutlu edemeyeceğini mi ima ediyorsun? что полковник Фитцуильям не сможет сделать ее счастливой?
Sonra onu benimle çıkmaya ikna etmek üç ay sürdü. Потом ушло месяца, чтобы вытащить её на свидание.
Matt'e onu eve götürmesini söyledik. En iyisinin bu olacağını düşündük. Мы сказали Мэтту отвезти ее домой, так будет лучше.
Onu buraya getir, minik heyecanlar yaşa, ve ardından puf! Привезти её сюда, развлечь немного, а потом: Буф!
Sence Colum onu da cezalandırmak niyetinde mi? Думаешь, Колум накажет и ее тоже?
General Langdon onu öldürmeyi planlıyor. Генерал Лэнгдон собирается ее убить.
Bu boku başımıza sen sardın onu temizleyecek olan da yine sensin. Ты подкинул нам эту дымящуюся кучу дерьма и тебе её убирать.
Sonra onu tekrar dönmemek üzere hayata döndürdün, çünkü bunun olmasını çok istiyordun. Tamam mı! Потом ты возвращаешь её к жизни, навсегда, потому, что тебе это нужно!
Ama onu gerçekten korumanın tek yolu bu. Но это единственно верный путь защитить ее.
Onu öldürenin de bu takıntı olması büyük bir olasılık. Велика вероятность, что эта одержимость её и убила.
Onu Daria Alexandrovna ve çocuklar için ağaçtan koparmıştım. Я выбрал её для Дарьи Александровны и детей.
Kocası onu sekreteri için bırakmış. Муж бросил ее ради секретарши.
Onu kaçıran bir gece kulübünden gelmişti ve bizim gitmemiz gereken yer orası. Ее похититель приехал из ночного клуба и именно туда пойдём и мы.
Evet, ama sen onu seviyorsun? Да, но вы любите ее?
Onu ve oğlumu buraya getirmek istiyorum.. Хочу привезти ее с сына сюда.
Evet, biliyorum, kızı takip etmek, onu otobüsten dışarı sürüklemek, çok gerçek hissettirdi. Да, знаю. Но преследование, то, как я ее тащил, казалось таким реальным.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.