Sentence examples of "onu" in Turkish with translation "ему"

<>
Mardi Gras onu her zaman neşelendirir. Марди Гра всегда поднимал ему настроение.
Hayır, sen onu geri çevirmedin mi, haksız mıyım? Нет, потому что ты ему отказала, я прав?
Bak, sadece bir 'liğim var, o da onu bozamıyor. Да. Ну у меня только полсотни, а ему нечем дать сдачу.
Penny, onu gece boyunca uyanık tuttu. Пенни всю ночь не давала ему уснуть.
Sence bu onu aramamız için yeterli bir sebep değil mi? Вы не думаете, что есть повод позвонить ему домой?
Legion'ın onu mızrağın bizdeki parçasını almakla görevlendirdiğine şüphe yok. Без сомнений Легион приказал ему достать наш фрагмент копья.
Ne dediğin hakkında fikrim yok ama, inanıyorum ki onu elde ettik. Не знаю, что вы ему сказали, но мы заполучили его.
İnsanlar her gün onu yazıyor. Люди пишут ему каждый день.
Eğer FCA ile işbirliği yaparsan sana gönderdiği aylığı artırması için onu ikna edebilirim. Если ты пойдешь ему навстречу, я могу убедить его повысить твое пособие.
Cole, Poole ile yakından çalışmıştı, gerçekten onu sever. Коул вплотную работал с Пулом, и он ему нравится.
Ama kasten kaba davrandım ve onu kovdum. Но я нарочно нагрубила ему и прогнала.
Ne yapıyorsun? Romantik rol vererek onu sempatik kılmaya çalışıyorum. Я пытаюсь добавить ему симпатию зрителей, сделав романтическим героем.
Meti üzerindeki çalışmam hakkında konuşmak için onu arayacaktım bir de. Я собиралась ему позвонить, чтобы обсудить изучение останков Мети.
Dolayısıyla onu sinir etmek için avukat olduğumu düşünebilirsiniz, ama yanılırsınız. Думаете, я стал адвокатом, чтобы досадить ему? Ошибаетесь.
Peki, ikiniz de onu geri çevirdiniz. Да, и вы оба ему отказали.
Dünya onu asla geçmiş için affetmeyecek. Земля никогда не простит ему прошлое.
Ben de onu aramak istiyorum. Я тоже хочу ему позвонить.
Ölü biri mi var? Onu bul. Cebine bir not sıkıştır. Вытащи мертвеца, и положи ему в карман письмо о самоубийстве.
Mer, başkan onu şahsen aradı. Мер, сам Президент позвонил ему.
Daha önce Bayezid'in hizmetinde bulunmuş olan Lala Mustafa onu babasına Selim'i kötüleyen mektuplar yazmaya teşvik etmiş; Лала Мустафа, ранее служивший наставником у шехзаде Баязида, предложил ему отправить нелестное письмо о Селиме султану;
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.