Sentence examples of "oradan" in Turkish with translation "оттуда"

<>
Tekneyi alın ve oradan çıkın. Берите судно и уходите оттуда.
Artık eşyalarınızı toplayıp, oradan gidin. Теперь собирайте чемоданы и убирайтесь оттуда.
Ve oradan da doğruca güneşli Saint-Honoré'ye! А оттуда прямиком на солнечный Сент-Оноре!
Bunu yaptıklarında biz de hazır olacağız. En kötü ihtimalle yanılırım ve sen de oradan uçup gidersin. А мы пока подготовимся, но если я ошибаюсь, ты возьмёшь да и улетишь оттуда.
Orada açlık ve salgın var. Halk oradan kaçıyor. Там голод, эпидемии, народ оттуда бежит.
Oradan bir şey getirdin, değil mi? Ты же привез что-то оттуда, да?
Dyson'ın kanıtlarını bul ve oradan çık. Найди алиби Дайсона и выбирайся оттуда.
Ben de onları oradan çıkartmak istiyorum. Я тоже хочу их оттуда вытащить.
Kim bana oradan paket gönderir ki? Кто мне может оттуда посылки слать?
Mike, onları oradan çıkartmamız, söylemesi yapılmasından kolay olan şeylerden birisi. Слушай, Майк, вытащить их оттуда проще сказать, чем сделать.
O kızların oradan çıkmaya hiçbir şansları yok. У этих девочек нет шансов выбраться оттуда.
Ve oradan elinden geldiğince çabuk çık. И выбирайся оттуда как можно быстрее.
Gençliği. Henüz gençken Greenwich, Connecticut'taki Greenwich Academy'ye yazılmış ve oradan da White Plains'deki Windward School'a geçmiştir. Она посещала Гринвичскую Академию (Коннектикут) и оттуда пошла в школу White Plains, в Нью-Йорке.
Şimdi ise Hamza geri dönmeden önce onu oradan çıkarmak zorundayız. Мы должны её вытащить оттуда, пока не вернулся Хамза.
Bay Reese, Amy'i oradan derhal çıkarın. Мистер Риз, немедленно уводите Эми оттуда.
Simon, oradan çık ve birşeyler yap! Саймон, выйди оттуда и сделай что-нибудь!
Bu akşam bir hanım arkadaşımın evindeydim ve oradan nasıl çıkacağımı da bilemiyordum. Был сегодня у подружки и уж не знал, как выбраться оттуда.
Onu oradan çıkarmamız ve ait olduğu yere koymamız gerek. Нужно его оттуда вытащить и вернуть на своё место.
Ancak birinin bu kapıları kullanıp terasa çıkması ve oradan da çalışma odasına girmiş olması çok muhtemel. Но кто-то мог пройти через эту дверь, выйти на террасу, и оттуда в кабинет.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.