Sentence examples of "orta" in Turkish

<>
Babanız, orta yaş bunalımı ve kız arkadaşı yüzünden yeterince üzüntü veriyor. Твой папа и так мне надоел кризисом среднего возраста и своей содержанкой.
Orta ve Güney Amerika Kızılderilileri de öyle. Так же индейцы Центральной и Южной Америки.
Sol elinin baş, işaret ve orta parmaklarını şöyle yapıyorsun... Правило, указательный палец и средний палец твоей правой руки...
1975 yılında burada orta okulun sekizinci sınıfını bitirdi. В 1975 году окончил 8-й класс средней школы родного села.
Sadece Orta Doğu operasyonları için değil, aynı zamanda Bishop'ın hayatı için de.. Не только для операций на Ближнем Востоке, но и для жизни Бишопа.
Şam vakasının ardından Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da pogromlar yayıldı. Они прошли по многим городам Ближнего Востока и Северной Африки.
Hindistan, Afrika ve Orta Doğu'ya göre oldukça cüzi bir rakam. Это небольшая цена за всю Индию, Африку и Ближний Восток.
Orta yaşlı aktrislerin lanetinden kaçmak için. Чтобы избежать проклятия актрисы среднего возраста.
Sayın Başkan Yardımcısı, Orta Doğu hakkında böyle espriler yapar mıydınız? Мадам вице-президент, вы бы стали так шутить о Ближнем Востоке?
Orta Doğu'da kaybolan bir ABD vatandaşı ile ilgili aramıştım. Я звонила насчет пропавшего гражданина США на Среднем Востоке.
Beynin orta kısmının içine gömülmüş bir tür mini bilgisayar çipi. Какой-то небольшой компьютерный микрочип вживлен в среднюю часть его мозга.
Orta raf, meyve ve sebzeler. Средняя полка - фрукты и овощи.
1871 yılında han sisteminin kaldırılmasıyla, şu anda Setagaya'nın bulunduğu bölgenin orta ve doğu kısımları Tokyo prefektörlüğünün, geri kalan kısmı ise Kanagawa prefektörlüğünün bir parçası olmuştu. В 1871 году его центральная и восточная части были присоединены к префектуре Токио, оставшиеся районы - к префектуре Канагава.
Peki ya çekmecenizin orta sol gözündeki güzel Bordeaux şişesi ne işe yarıyor? Что же тогда делает прелестная бутылка Бордо в середине ящика, слева.
5 boylarında orta yapılı, geniş omuzlu asil duruşlu. Ну, сантиметров среднее телосложение широкие плечи безукоризненные пропорции.
Bu, kere bıçaklandıktan ve iki orta parmağı da kesildikten sonra çekilmiş. На этом, он уже получил ранения и потерял оба средних пальца.
Bu filotillalar büyük thema filoları ile merkezi imparatorluk filosu arasında orta bir rol oynuyorlardı: Они представляли собой нечто среднее между большими фемскими флотами и центральным императорским флотом:
Orta beynin büyük bölümü kayıp. Большой кусок среднего мозга пропал.
Orta ve Güney Asya Futbol Federasyonu Федерация футбола Центральной и Южной Азии
Orta parmağı göstermeye gerek yok. Нет необходимости показывать средний палец.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.