Sentence examples of "ortaya çıkıyor" in Turkish

<>
Beş yıl önce Sergei Pudovkin olarak burada ortaya çıkıyor. Всплыл вновь около пяти лет назад. Как Сергей Пудовкин.
Her birkaç yılda bir ortaya çıkıyor. Он показывается раз в несколько лет.
Adamımızın beyin tümörü olduğu ortaya çıkıyor semptomları hızla çoğalmaya başlıyor sonra da kendine tabanca satın alıyor. Итак, у человека растет мозговая опухоль, симптомы прогрессируют, и вот он приобретает пистолет.
Yangın anında merdiven ortaya çıkıyor. Лестница активируется в случае пожара.
Bu tür olaylarda ortaya çıkıyor ve etkilerini minimize ediyoruz. Мы бы реагировали на вторжения и минимизировали бы воздействие.
İkisi de aşırı şekilde morötesi ışına marus kalınınca ortaya çıkıyor. И то, и то - результат воздействия ультрафиолетового излучения.
Nikopol'ün ruhu ortaya çıkıyor. Мое проявление духа Никопола.
Buna göre gözyaşların birincil kortikal düğümünden kaynaklanan bir arızanın sonucu olarak ortaya çıkıyor. Согласно этому, ваши слезы были результатом сбоя в вашем основном кортикальном узле.
Ne zaman sonun başlangıcı geldi diyecek olsak diğer dövüşçü sert bir yumrukla ortaya çıkıyor. Каждый раз, когда кажется, что это начало конца соперник наносит невероятный удар.
Sonra Jake'i topluluğumuza alıyor onun da cadı avcısı olduğu ortaya çıkıyor. Потом приводит в Круг Джейка, который оказывается охотником на ведьм.
Beyaz renk kayaların kızıllığında ortaya çıkıyor. Белый классно смотрится на красном фоне.
Hastada görülen benzersiz bir deri rahatsızlığı ışığa karşı aşırı hassasiyet şeklinde ortaya çıkıyor. Пациентка страдает редким воспалением кожи, которое проявляется в исключительной чувствительности к свету.
Gizemli canavar ortaya çıkıyor ve son dalgayı durdurmak için mükemmel depremi oluşturarak günü kurtarıyor. И мистический монстр скачет, Запуская идеальное землетрясение чтобы остановить финальную волну. День спасен.
Ama bu görüntüler ben tanrıya ulaşmaya çalıştığımda ortaya çıkıyor. Но видения случаются только когда я связываюсь с Богом.
Sonra da ev yapımı bir silahla ortaya çıkıyor. А она вместо этого пришла с самодельным ружьем?
Canavar her seferinde bir iletişim kaynağının yakınlarında ortaya çıkıyor. Не понимаю. Зверь всегда появляется рядом с источником передачи.
Biri ortaya çıkıyor ve hayallerini öldürüyor. Кто-то налетает и убивает твою мечту.
Büyük, cesur ve gösterişli bir yolda ortaya çıkıyor. Он сделал это ярко, смело, с размахом.
Bir kaç kadeh içince içindeki suçluluk hemen ortaya çıkıyor. Опрокинул пару стаканов, и чувство вины попёрло наружу.
Sürdürülebilirlik Hikayeleri blogu ile yaptıkları bir mülakatta, standart Porto "adalarına" yaptıkları turların çok popüler olduğunu söylüyorlar. Bu adalar, "Sanayi Devrimi sırasında şehre göçen ucuz işgücüne yaşam alanı olarak ortaya çıkmış." В интервью для Sustainability Stories Blog они рассказывают, что один из наиболее популярных туров ведет на типичные "острова" Порто - многоквартирные дома, которые "появились во время промышленной революции как способ размещения дешевой рабочей силы, прибывающей в город".
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.