Sentence examples of "ortaya çıkarıyor" in Turkish

<>
Doğru, bu onun neden birden bire suçluluk duymaya başladığını ortaya çıkarıyor. Ну, это объясняет, почему он неожиданно стал испытывать чувство вины.
Kız Deniz İstihbarat Laboratuarında göründü ki bu da Uyanık hakkında bir bilgisi olduğunu ortaya çıkarıyor. Она пришла в лабораторию морской разведки, следовательно, знала что-то о'Бдительном ".
Güller gözlerinin güzelliğini ortaya çıkarıyor. Розы делают твои глаза красивыми.
O gerçekten insanların içindeki iyiyi ortaya çıkarıyor. Он всегда видит во всех только хорошее.
Aşağıda olunca gözlerini ortaya çıkarıyor. Üstte olunca da boynunu ve çatalını ortaya çıkarıyor. Если вниз, это подчёркивает глаза, вверх - открывает шею и грудь.
Güzel mavi gözlerini ortaya çıkarıyor. Подчёркивает твои славные голубые глаза.
Vulcan projesi ile ilgili tüm ayrıntıları ortaya çıkarıyor. Я докопался до деталей "Проекта Вулкан".
"Kapalı tabutlar sırları tutar, onunki açık seninkileri ortaya çıkarıyor" "Закрытые гробы хранят секреты. Его открыт и раскрывает ваши".
Geçmişin sırlarını arkeoloji ortaya çıkarıyor. Археология открывает секреты прошлого.
Sürdürülebilirlik Hikayeleri blogu ile yaptıkları bir mülakatta, standart Porto "adalarına" yaptıkları turların çok popüler olduğunu söylüyorlar. Bu adalar, "Sanayi Devrimi sırasında şehre göçen ucuz işgücüne yaşam alanı olarak ortaya çıkmış." В интервью для Sustainability Stories Blog они рассказывают, что один из наиболее популярных туров ведет на типичные "острова" Порто - многоквартирные дома, которые "появились во время промышленной революции как способ размещения дешевой рабочей силы, прибывающей в город".
Çok komik ses çıkarıyor. Она издает смешные звуки.
Bu haftasonu Madridliler, başbakan Mariano Rajoy'un ortaya çıkan yeni yolsuzluk iddialarını protesto etmek için sokaklara döküldüler. В прошедшие выходные жители Мадрида в массовом порядке вышли на улицы, чтобы показать премьер - министру Мариано Рахою свою ярость в свете новых обвинений в коррупции.
Tuhaf sesler mi çıkarıyor? Она издает странные звуки?
Oswald Danes'in hayatta kalmasının çok daha büyük bir hikayenin içindeki, ilk olay olduğu ortaya çıktı. То, что Освальд Дэйнс выжил, стало первым случаем в череде гораздо более интересных событий.
Hans Christian Thorsen son dönemde iyi iş çıkarıyor. Г.Х. Торсен в последнее время очень хорошо справляется.
Talia onu haftalarca orada tuttu sonra biz ortaya çıktık diye bir anda kendine mi geldi? Он был у Талии недели и неожиданно она его оставляет, как только мы появились?
Gözlüklerini hiç çıkarıyor musun? Вы когда-нибудь снимаете очки?
Adam da demiş ki: Tanrı hiç ortaya çıkmadı. Он говорит, "Бог так и не появился.
Bir grup takıyor, bir grup çıkarıyor. Одна группа их снимает, вторая одевает.
Bana bunun da senin maymun iştahlılığın sonucu ortaya çıkan bir şey olmadığını bunu yaparak nelerden vazgeçtiğini bildiğini kanıtla. Докажи мне, что это не просто еще одна из твоих прихотей что ты знаешь от чего отказываешься.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.