Sentence examples of "ortaya çıkarsa" in Turkish
Peki, eğer ortaya çıkarsa söyle, Duke parasını geri istiyor.
Если он объявится, скажите, что Дюк хочет свои деньги.
Arkadaşların yine ortaya çıkarsa daha fazlasına ihtiyacımız olacak.
Нужно больше, если твои друзья снова явятся.
Ama ya gözlemleyerek ona yardımcı olabileceksek ya içine doğan dışavurumları ve işaretleri bir tutanakla ortaya çıkarsa?
Но разве мы не сможем помочь ему, если понаблюдаем, проанализируем повадки, выявим закономерности?
Kimliklerimiz ortaya çıkarsa, Shirley ile Rivalz bizden ayrılırlar.
О, мы их видим! Это подозреваемый Куруруги!
Eğer endişe etmemiz gereken bir şey olduğu ortaya çıkarsa, sonra...
Если это окажется чем-то, о чём стоит беспокоится, тогда...
Anlıyorum, ama eğer halkın daha az eğitimli üyeleri ortaya çıkarsa.
Я все понимаю, но что если придут менее образованные люди?
Ve planları ortaya çıkarsa, kimin öttüğünü bilecekler ve bu onları oldukça huzursuz edecek.
И если их план провалится, они узнают из-за кого и будут очень-очень рассержены.
Eğer bunu yapanın sen olduğu ortaya çıkarsa seni kovmak zorunda kalacağım.
Если выяснится, что это ты, я немедленно тебя уволю.
Eğer yanılıyorsam ve de bu yaptığım ortaya çıkarsa, tüm departmanın üzerinden bir kasırga geçecektir.
Но если это так, и кто-нибудь узнает, на наш участок обрушится поток дерьма.
Eğer babaları ortaya çıkarsa, onunla beraber bir anlaşma yapacağız.
Если их отец появится, мы справимся с этим вместе.
Sürdürülebilirlik Hikayeleri blogu ile yaptıkları bir mülakatta, standart Porto "adalarına" yaptıkları turların çok popüler olduğunu söylüyorlar. Bu adalar, "Sanayi Devrimi sırasında şehre göçen ucuz işgücüne yaşam alanı olarak ortaya çıkmış."
В интервью для Sustainability Stories Blog они рассказывают, что один из наиболее популярных туров ведет на типичные "острова" Порто - многоквартирные дома, которые "появились во время промышленной революции как способ размещения дешевой рабочей силы, прибывающей в город".
Eğer yukarıda bir sorun çıkarsa onları siz mi kurtaracaksınız?
Если там наверху что-то случится, вы их спасёте?
Bu haftasonu Madridliler, başbakan Mariano Rajoy'un ortaya çıkan yeni yolsuzluk iddialarını protesto etmek için sokaklara döküldüler.
В прошедшие выходные жители Мадрида в массовом порядке вышли на улицы, чтобы показать премьер - министру Мариано Рахою свою ярость в свете новых обвинений в коррупции.
Oswald Danes'in hayatta kalmasının çok daha büyük bir hikayenin içindeki, ilk olay olduğu ortaya çıktı.
То, что Освальд Дэйнс выжил, стало первым случаем в череде гораздо более интересных событий.
Ama bu yüzden Rand'de sorun çıkarsa diye dosya hazır olsun istedim.
Но мне нужны были документы, в случае проблем у компании.
Talia onu haftalarca orada tuttu sonra biz ortaya çıktık diye bir anda kendine mi geldi?
Он был у Талии недели и неожиданно она его оставляет, как только мы появились?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert