Sentence examples of "panik yapıp" in Turkish

<>
Onu soyuyorduk, sonra ben panik yapıp adamı öldürdüm. Мы грабили его, я испугалась и убила его.
Hocası panik yapıp onunla bir aşk otelinde buluşmuş. Тот запаниковал и согласился встретиться в отеле любви.
Parkman panik yapmaya başlamıştı. Потом Паркман начал паниковать.
Annemin odasında masturbasyon yapıp durma. Прекращай делать это у матери!
Gus birazcık panik yapıyor. Гас просто слегка паникует.
Bunu yan yana yapıp hızlı olacağız. Мы сделаем это вместе и быстро.
Panik odası mı var? У него есть убежище?
Yapamayacağını söylemeyi bırak yapıp yapmayacağını söyle. а просто сходи это и сделай.
Genel panik, yağma ve sivil kargaşayı engellemek için diğer yakadan gelen takviye kuvvetler güvenliği sağladı. Вооружённые силы стянуты со всей страны дабы предотвращать панику и мародёрства, следить за соблюдением порядка.
Sound City'de ise, işinizi yapıp.... bir an önce defolup gitmek istiyordunuz. А в Sound City у тебя было желание сделать работу и свалить поскорее.
Dünyadaki birçok büyük kentte sabahki panik hem bireysel hem de toplu intiharların artışına sebebiyet verdi. Во многих крупных городах по всему миру утренняя паника выливается в индивидуальные и массовые самоубийства.
Jüpiter hayli gazlı bir gezegendir. Gazdan oluşur. Dolayısıyla üzerine iniş yapıp gezinebileceğiniz katı bir zemini yok. Эта планета состоит из газа, на ней нет твердой поверхности, на которую можно приземлиться.
Alarm verirsek, sadece panik binlerce kişinin ölümüne yol açabilir. Если объявим тревогу, то в панике погибнут тысячи людей.
Neden her zaman aynı şeyi yapıp duruyoruz? Почему мне каждый раз приходится это делать?
Paranoya, panik eğilimi, dengesizlik... Паранойя, приступы паники, нестабильность.
Eski kafalı, iyi bir polis gibi işimi yapıp, belki de bu işi çözebileceğiz. А о том, как мне сделать обычную полицейскую работу и расставить всё по местам.
Minik bir panik oluşturdu. Это вызвало небольшую панику.
Bunu kendisinin yapıp yapmadığından bile daha emin değiller. Даже неизвестно пока, она ли это сделала.
Tüm dünya panik içindeydi komutan. Ve ben sakin kaldım. Была паника, капитан, я же была спокойна.
Bir arama yapıp geleceğim hemen. Я должен сделать короткий звонок.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.