Sentence examples of "para ödemek" in Turkish

<>
Bu kadar güçlü bir adamın kendini sadakat için para ödemek zorunda hissetmesini tuhaf buluyorum sadece. Я просто считаю странным, что такой хороший парень чувствовал себя обязанным платить за верность.
Aydınlanma, benzin, giyecek, yiyecek için para ödemek zorundayım. Мне надо платить за свет, газ, одежду, еду.
Meg, adamın birine para ödemek zorunda kaldık. Мег, нам пришлось откупаться от какого-то мужика.
Hey, para ödemek istemiyor musun bana? Ты что, не хочешь мне платить?
Biz de sana beleş yemek örnekleri veririz, para ödemek zorunda da değilsin zaten. Мы дадим тебе бесплатные образцы еды, ты в любом случае не будешь платить.
Cibuti'de yabancı askeri mevcudiyeti, Omar Guelleh'in hükümetinin önemli bir gelir kaynağı olmakla birlikte (yaklaşık yıllık milyon dolar), bu para ülkenin insanlarına nadiren ulaşmakta. Хотя иностранное военное присутствие приносит правительству Омара Гелле существенный доход (около миллионов долларов ежегодно), деньги редко доходят до простых людей.
Bedenin göçmen bürosundan taşındığı Moskova'daki Botkin morguna neredeyse $ ödemek zorunda kaldıklarını öne sürdüler. Они заявили, что должны были заплатить почти долларов США за услуги морга Боткинской больницы в Москве, куда было перевезено тело из миграционного центра.
Bunu para için yapmadığınızı mı söylüyorsunuz? Вы делаете это не ради денег?
ve bana birşey ödemek zorunda değilsin. И вам не нужно платить мне.
Onlara kuruş para verme. Не давай им денег!
Faturaları ödemek seni soylu ya da başka birşey yapar sanıyorsun değil mi? Ты думаешь, что оплата счетов делает тебя благородным или каким-то еще?
Fakat bu oldukça fazla zaman ve para gerektirir. Ayrıca lambanın da gerçekten değişmeyi istemesi gerekir. Но это отнимет много времени, много денег, и лампочка должна сильно этого хотеть.
Ve ödemek zorunda bile değilsiniz. Вам даже платить не придется.
Kredi kartları, nakit para ve cep telefonu var. У нас есть ее кредитка, деньгах, сотовый.
Hayır, ben ödemek istiyorum. Нет, я хочу оплатить.
Yumuşak cilt, saçlar ve para. Нежная кожа, волосы и деньги.
Bunlar için ne kadar ödemek istersin? Сколько вы готовы за них заплатить?
Annem için ondan para isteyeceğim. Надо попросить денег для мамы.
Hayır. Ben ödemek isterim. Я бы хотела заплатить.
Para kendi kendiyle konuşuyor. Деньги говорят за себя.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.