Sentence examples of "para ödeyen insanlar" in Turkish

<>
Bana para ödeyen insanlar. Люди, заплатившие мне.
Çok para ödeyen müşterilerin bu tarz ve daha kötü şeyler yaptığı oganizasyonlar. Где богатенькие клиенты могут сотворить что-нибудь подобное и даже хуже с жертвами.
Hayır. Beni becermek için bana para ödeyen her adamı hatırlarım. Я помню всех мужчин, что платили мне за секс.
Arketip saçmalıklarını para ödeyen hastalarına sakla. Оставьте свой бред для ваших пациентов.
Kocakarı şantaj yapıyor Grindle'ın düşük yaptırması karşılığı para ödeyen tüm erkeklere. Эта ведьма шантажировала всех мужчин, кто платил Гриндл за аборты.
Hukuk faturalarını para ile ödeyen insanlar, balık ile değil. Людьми, которые платят юристам деньгами, а не рыбой.
İlk yağmur ve şiddetli rüzgar kendini gösterdiğinde insanlar hala ahşap panellerine çekiçle vuruyor, market alışverişlerini yapıyor, Facebook'ta canlı yayın başlatıyor ve hayatlarını tehdit eden gelgite tanık olmak için kendilerini tehlikeye atıyorlardı. Первые ливни и порывы ветра уже достигли островов, и люди продолжали заколачивать свои окна деревянными досками, совершать последние пробежки в супермаркет, вести трансляции в Facebook и рисковать жизнью, чтобы стать свидетелями смертоносного величия огромных волн и прилива.
Cibuti'de yabancı askeri mevcudiyeti, Omar Guelleh'in hükümetinin önemli bir gelir kaynağı olmakla birlikte (yaklaşık yıllık milyon dolar), bu para ülkenin insanlarına nadiren ulaşmakta. Хотя иностранное военное присутствие приносит правительству Омара Гелле существенный доход (около миллионов долларов ежегодно), деньги редко доходят до простых людей.
Doğru, çünkü o sana yüksek ücretler ödeyen kişi o. Конечно, ведь это он платит вам непомерно большие деньги.
Doğu eyaletleri Andhra Pradesh ve Telangana'yı büyük ölçüde etkilerken, sıcak hava dalgası yüzünden insanlar evlerinden çıkamadı. Аномальная жара затронула большую часть восточных штатов Андхра - Прадеш и Телангана, где люди были вынуждены оставаться в помещениях.
Bunu para için yapmadığınızı mı söylüyorsunuz? Вы делаете это не ради денег?
Kendi çalışmaları engellenmiş olabilir ama ödeyen herkes için çalışırlardı. Но нет доказательств. Работали на тех, кто платил.
Suriye pasaportum olmasaydı, bize soruşturma yapan tüm kişilerden daha fazla teröre maruz kalmış olan insanlar olmamıza rağmen, masumiyetimizi savunmaya ve terörü kınamaya nasıl da aşırı bir nezaketle yol gösterildiğini fark etmezdim. Если бы не мой сирийский паспорт, я бы не заметила, как нас, подозреваемых, ведут с крайней вежливостью защищать свою невиновность и отрицать терроризм; нас, людей, которые были мишенью терроризма чаще, чем те, кто проверяет нас на него.
Onlara kuruş para verme. Не давай им денег!
Burada faturaları ödeyen yek kişi benim, hatırladın mı? Я здесь, вообще-то, деньги плачу, помнишь?
Ülke dışından insanlar yaşanan çevre felaketinin kurbanlarının yanlarında olduklarını göstermek için suyun yakınlarında çekilen fotoğraflarını Facebook "ta paylaştı: Люди по всей стране выразили солидарность с жертвами экологической катастрофы, разместив на Facebook снимки, сделанные ими у воды.
Fakat bu oldukça fazla zaman ve para gerektirir. Ayrıca lambanın da gerçekten değişmeyi istemesi gerekir. Но это отнимет много времени, много денег, и лампочка должна сильно этого хотеть.
Aylık kira ödeyen biriyle daha önce hiç çıktın mı? Ты когда-нибудь встречался с женщиной, которая снимает жильё?
"Bize soruşturma yapan tüm kişilerden daha fazla teröre maruz kalmış olan insanlar olmamıza rağmen, masumiyetimizi savunmaya ve terörü kınamaya nasıl da aşırı bir nezaketle yol gösterildiğini fark etmezdim.." "Я бы не заметила, как нас, подозреваемых, ведут с крайней вежливостью защищать свою невиновность и отрицать терроризм; нас, людей, которые были мишенью терроризма чаще, чем те, кто проверяет нас на него".
Kredi kartları, nakit para ve cep telefonu var. У нас есть ее кредитка, деньгах, сотовый.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.