Sentence examples of "park ettim" in Turkish

<>
Arkaya bahçeye park ettim ve anahtarla içeri girdim. Я припарковался во дворе и открыл дверь ключом.
"Arabamı evimin yanına park ettim ve sigara almaya gittim." Я припарковал машину недалеко от своего дома и пошёл купить сигарет.
Arabayı köşeye park ettim. Я припарковалась на углу.
Yolun aşağısına park ettim. Пришлось парковаться на дороге.
Ön tarafa park ettim. Я припарковался перед рестораном.
Arabayı ön tarafa park ettim. Я припарковал машину у входа.
Uzağa park ettim ve bütün elektronik cihazları işte bıraktım. Я припарковалась далеко, все гаджеты оставила на работе.
Ormanda sadece araçları park ettim. Лишь припаркованные машины в лесу.
Cinayetlerin bağnazlık ile harekete geçmediği, bir park çekişmesinin gereksizliği halihazırda delil gösteriliyor. Бессмыслица спора за место на парковке уже используется в качестве доказательства того, что убийства не были мотивированы нетерпимостью.
Kolumda bir renk değişimi fark ettim de. Я заметил обесцвечивание кожи на своей руке.
Fakat eğer bir Müslüman park çekişmesi üzerine üç kişiyi vursaydı, tartışmanın gereksizliği, katilin vahşiliği olarak gösterilirdi. Но если бы мусульманин застрелил трех человек за парковочное место, то бессмыслица спора приводилась бы в качестве доказательства его жестокости
Evet. Otobüs durmadan hemen önce fark ettim. Я заметила его незадолго до моей остановки.
Kızıl pandaların üreme dönemlerinin Temmuz ortalarında başlaması dolayısıyla, ulusal park ziyaretçilere kapatıldı ve hatta yerel halkın odun toplaması da iki aylığına yasaklandı. С началом сезона размножения красных панд в середине июня национальный парк был закрыт для посетителей, и даже сбор дров для местных жителей был запрещен на два месяца.
Beni eli yüzü düzgün bir kadın olarak tanıyınca Tanrı'ya temiz bir başlangıç için dua ettim. Раз уж сделал из меня порядочную женщину, я молила Бога о начале новой жизни.
Şey, Mona-Lisa ve sen gittikten sonra bulduğu o kız park yerinde yumruk yumruğa kavgaya tutuştular. Мона-Лиза и какая-та девушка, которую она нашла, когда ты ушла, подрались на парковке.
Sizi tedavi ettim, o yüzden lütfen buradan hemen gidin. Я поняла вас, теперь, прошу, убирайтесь отсюда.
Sanık Park Bo Hyun. Подсудимый Пак Бо Хен.
Bazen küçük bir mutluluk elde ettim ve bununla yetinmek zorundayım gibi geliyor. Bundan sonra, hayatım tekdüze olacak. Иногда мне кажется, что свой кусочек счастья мне уже достался, и теперь меня ждёт сплошная рутина.
Onu çalmış. Bir yere park etmiş. Bulunduğu yere bomba düşecekmiş. Он его украл, припарковал там, где упадёт бомба.
O parayı geri vermeye kalkmakla aptallık ettim. Глупо с моей стороны было возвращать деньги.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.