Sentence examples of "peki" in Turkish with translation "ну"

<>
Peki, o zaman hızlı hareket etmeliyiz. Ну, тогда мы должны двигаться быстро.
Peki, o zaman size başarılar Senator size ve ekibinize. Ну тогда удачи, сенатор, Вам и Вашим близким.
Peki, hepimizin bildiği gibi, o çok fazla şey yaşadı. Ну, как мы все знаем, он прошёл через многое.
Peki burada rehine kim, Ajan Burke mi yoksa zavallı şeytanlar mı? Ну так, кто тут заложник - агент Бёрк или эти бедолаги?
Peki, yumuşak doku değil sadece bulunuyor. Ну, тут не только мягкие ткани.
Peki, sen kalmak zorunda Koruyucu gözaltında duruşmaya kadar. Ну, вам придется побыть под охраной до суда.
Peki, bizde o bağlantılarını kopartmak zorundayız, değil mi? Ну значит придется их ему укоротить, не так ли?
peki o neden burda o da şimdi çıkıyordu. Ну, он же здесь. Он уже уходит.
Peki, ya tam uçuşun ortasında ejderhamızdan ayrılmamız gerekirse ne olacak? Ну, что если нам с драконами понадобится разделиться в полете?
Peki, bana Carroll'ın suç ortaklarından bahset. Ну так расскажите мне о сообщниках Кэрролла.
Peki, yeni patronunuz o, değil mi? Ну он же новый босс, или нет?
Peki, size ne söyleyeceğim, eğer buna eğilimliyseniz, buna inanmak sizin hakkınız. Ну так вот что я вам скажу. Ваше право думать так, если хотите.
Peki, bu sadece simit, bebeğim. Ну, это просто бублики, детка.
Peki, sadece değil şirin küçük seri katil. Ну разве не милейший в мире серийный убийца?
Peki, o zaten kişiyi öldürdü. Ну, он уже убил человек.
Peki, işte ilk haftan nasıldı bakalım? Ну как тебе первые несколько недель работы?
Peki, ama, hastalığı senle tanıştıktan hemen sonra kaptım. Bu yüzden bence bir şeyler saklıyorsun. Ну, я заболела им сразу после тебя, поэтому, думаю, ты что-то скрываешь.
Peki, Indiana'nın her yerini geziyorum birlik konserinde çalacak gruplar bulmak için. Ну, я объездил всю Индиану в поисках групп для нашего концерта.
Peki, sana elimden gelen her şekilde yardım edeceğim, ancak henüz başkanlık ofisinde değilim. Ну, я тебе помогу, чем смогу, Но я не в офисе еще.
İkiniz de aptalsınız. Peki sen neden filmi izlemek için buradasın? Ну а почему тогда ты тоже собираешься смотреть этот фильм?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.