Sentence examples of "pratik yapmak" in Turkish

<>
Çok iyi, pratik yapmak için mükemmel. Что ж, для практики это прекрасно.
Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar. Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть.
Teori ve pratik bir arada olmalıdır. Теория и практика должны быть едины.
Hayır. Şirketim tarifi almak için ne gerekiyorsa yapmak istiyor. Моя компания хочет сделать все, чтобы получить рецепт.
Biz pratik insanlarız, Poirot. А мы практики, Пуаро!
Bazen satıcılar kendi özel karışımlarını yapmak için kokainle başka uyuşturucuları karıştırır. Иногда дилеры смешивают кокаин с другими наркотиками, делают свою смесь.
Biraz pratik yapman lazım. Тебе не помешает практика.
Nerede yapmak istersem, orada yaparım. Я могу заниматься, где пожелаю.
Pratik apmaya devam etmeliyim. Мне необходимо продолжать практиковаться.
Onu buranın idarecisi yapmak için anlaşmışlardı. Они согласились сделать его здешним губернатором.
'Pratik' olarak lisanslı mı? "Практикующий"? С лицензией?
İnanılmaz bir yaratıktı ve onunla ilgili bir müzikal yapmak çok parlak bir fikir. Она была потрясающим созданием, и это великолепная идея сделать о ней мюзикл.
Şimdi biraz pratik yapalım. Burda eski bir kasa var. А теперь перейдем к практическим упражнениям на модели сейфа.
Beni astronot mu yapmak istiyorlar? Они хотят меня сделать астронавтом?
David, sen pratik ve düzenlisin. Дэвид, ты практичный и организованный.
Bir seri test yapmak zorundayız. Мы должны сделать ряд тестов.
Geçen yıl bir sürü pratik yapmıştım. В прошлом году было много практики.
Bir işi yapmak vardır bir de yapmamak vardır. Bu kadar! Есть дело, которое надо раскрыть, и больше ничего!
Yalnızken pratik yaptım, çünkü çok güzel dans ediyorsun. Я тренировался один, ведь ты так хорошо танцуешь.
Miranda, tatlım, bunu yapmak istediğine emin misin? Миранда, ты уверена в том, что делаешь?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.