Sentence examples of "programı" in Turkish

<>
Süper asker yaratmak için geliştirilen bir hükümet programı olduğunu. Он продукт правительственной программы, пытающейся построить супер солдата.
Programı devam ettirip bizi özel ajan yapmak zorunda kalacaklar. Им придется сохранить программу и сделать нас специальными агентами.
Bu bir güzellik yarışması değil, bir burs programı. Это не конкурс красоты, а программа помощи студентам.
Merak etme. Programı hazırlamak için daha saatimiz var. У нас есть часа, чтобы сделать шоу.
Yerel savcının tanık koruma programı üzerinde yargı gücü yok. Местные DA не имеют юрисдикцию над программой защиты свидетелей.
Yok, Alison'ın programı hızlanıyor. Bu yüzden tüm yaz boyunca kursu var. Нет, Элисон на ускоренной программе, у неё курсы всё лето.
Adı değiştiği için ziyaret programı da değişti. Ama diğer her şey aynı sayılır. Другое название, другое расписание посещений, а в остальном все так же.
Emekli Subaylar Kurulu'nun emekli subaylar için birçok programı var, Duck. У Отдела по делам ветеранов есть много благотворительных программ, Дак.
Terapist, rutin bir düzen kurmamızı ve programı uygulamakta ısrarcı olmamızı söyledi bize. Психолог же говорила, что нам необходимо установить распорядок и постоянно следовать расписанию.
Şubat 2014'ten beri Kore müzik programı Inkigayo'yu grup arkadaşı Baekhyun, oyuncu Lee Yu-bi ve ZE: A grubu üyesi Kwanghee ile sunmuştur. В феврале 2014 года Сухо стал ведущим популярного музыкального шоу Inkigayo вместе со своим одногруппником Бэкхёном, позже его сменила актриса Ким Юджон.
Sıradan insanlar için bu vergi programı ne anlam ifade ediyor? Что это означают налоговые программы для среднего мужчины и женщины?
Emily bir deneme programı kapsamında.... kadınların denizaltıda görev yapıp yapamayacaklarını araştıracak. Эмили проходит испытательную программу "Возможность службы женщин на подводных лодках".
Tek şansınız federal tanık koruma programı. Единственная возможность - Программа Защиты Свидетелей.
İşi bırakabilirim. Başka bir yapımcıyla aynı programı yapabilirsin. Можешь делать то же шоу с другим продюсером.
Program ilk kez 11 Ocak 1993 tarihinde yayınlanmıştır ve o zamandan beri WWE'nin önde gelen programı olarak kabul edilmektedir. Шоу дебютировало в США на канале USA Network 11 января 1993 года, и с того времени Raw является флагманской программой WWE.
Kaç defa o sandalyede oturup, sanat programı ile ilgilenmediğim için şikayet ettin. Сколько раз ты сидел и жаловался Что я не забочусь о программе искусства.
Maç programı, 28 Kasım 2011 tarihinde Çek Cumhuriyeti'nın başkenti Prag'da yapılan bir toplantı ile belirlendi. Расписание матчей было определено 28 ноября 2011 года на встрече в Праге..
NASA, Mühendis Eğitim Programı için kadınları almıyor. НАСА не принимает женщин для программы подготовки инженеров.
Çoklu görev modunda, simgesini tıklatarak belirli bir programı kapatmak mümkün olmuştur. В режиме мультизадачности появилась возможность закрыть определенную программу нажатием пиктограммы.
New School'da fotoğrafçılık için harika bir BFA programı var. В Нью Скул есть отлична программа БФА по фотографии.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.