Sentence examples of "söylemiştin" in Turkish

<>
İsviçre'de olanları bir düşünürsen, benimle çatıda buluşacağını söylemiştin değil mi? В Швейцарии ты сказал, что встретишься со мной на крыше.
Bugün erken saatlerde ölmeye hazır olduğunu söylemiştin. Сегодня ты сказала, что готова умереть.
Resmin ressamdan çok daha önemli olduğunu kendin de söylemiştin ya. Ты сама говорила, что судьба картины важнее судьбы художника.
Allison, daha güçlü hissetmek istediğini söylemiştin değil mi? Эллисон, ты же хотела чувствовать себя более сильной?
Biz gelince kayboldu. Tam bu noktada kuvvetli olduğunu söylemiştin, değil mi? Ты сказал, что здесь он был сильнее всего, прямо здесь?
Ama sen onun tamamen ruhu olan bir vampir hakkında olduğunu söylemiştin. Но ты говорил, что речь идет о вампире с душой.
Oyunun nerede veya ne zaman oynanacağını o güne kadar kimsenin bilmediğini söylemiştin. Вы говорили, что никто не знал, где планируется провести игру?
Büyükbaba, anneme mahkeme tarihini söylemiştin, değil mi? Дедушка, ты говорил маме о дате судебного заседания?
Limanda sair yasalar var, sen söylemiştin. В порту другие законы, сказал ты.
Bana Massey'nin saldırgan biri olduğunu söylemiştin, saatler sonra kamyonetine mi bindin? Ölümü mü arzuluyorsun? Ты сказала, что Мэсси - садист, а через пару часов села в его машину.
Bu şeylerin yanılma payı olduğunu sen söylemiştin bana, değil mi? Ты мне говорила, что такие рейтинги имеют погрешность, так?
Ders çalışmak için erken kalkmak istediğini söylemiştin ben de seni uyandırmak için aradım. Ты же хотел встать пораньше и позаниматься, вот я тебя и разбудил.
Vincent'ın DNA'sının seninkinden farklı özellikleri olduğunu söylemiştin. Ты сказал, что ДНК Винсента отличается от твоей.
Bilmiyorum ki, çünkü bununla ilgili bir sorunun olmadığını söylemiştin. Не знаю, ты же сказал, что не против.
Bana bunun etkisiz hale getirilmiş halis muhlis bir mayın olduğunu söylemiştin. Ты сказала мне, что это настоящая частично обезвреженная противопехотная мина.
Lois, burada benim yaşımda başka erkeklerin de olacağını söylemiştin. Лоис, ты говорила, тут будут мужики моего возраста.
Sen de beni yanına oturtup onun bir oyuncak olmadığını söylemiştin. Ты посадил меня и сказал, что это не игрушка.
Evet, ve sen de ekip olmadığımızı söylemiştin. А ты сказала, что мы не команда.
Hangi bağlantılarınla? Geri kalan tek bağlantının Lone Star olduğunu söylemiştin. Ты же сказал, что Одинокая Звезда был твоей единственной зацепкой.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.