Sentence examples of "sınırı yoktur" in Turkish

<>
Bağımlı olmak için yaş sınırı yoktur. Не существует возрастных ограничений для наркомании.
Ama aynı zamanda da bir sınırı yoktur. O yüzden onu nasıl kullanacağın sana kalmış. Но у неё нет никаких ограничений, поэтому тебе решать, как её использовать.
Yıllardır devam eden çatışmada, yaklaşık 00 insan yerinden edildi ve şimdi kampta Çin sınırı yakınında kötü koşullarda yaşıyorlar. За время продолжающегося конфликта около человек были перемещены и теперь живут в лагерях недалеко от границы с Китаем в очень плохих условиях.
Norm diye bir şey yoktur! Нет никаких норм!
Foley, Suriye - Türkiye sınırı arasındaki seyrine yardımcı olması için bir tercüman çalıştırıyordu. Фоули нанял переводчика для помощи в путешествии через сирийско - турецкую границу.
Bak, Butters, hayalet diye birşey yoktur. Так, Баттерс, никаких призраков не существует.
Egonun bir sınırı yok mu senin? У твоего самомнения есть какие-то границы?
Kader için gen yoktur. Гена судьбы не существует.
Etkilerinin bir sınırı var. Его силы имеют границы.
Engel yoktur, böylece korku da yoktur. Нет помех, значит, нет страха.
O düşman aracı sınırı geçti ve sonra seni kaybettim. Какой-то объект пересёк границу, и я тебя потеряла.
Kalbimde nefrete yer yoktur. У меня нет ненависти.
Aaron, şu anda bulunduğum zaman sınırı, bilimcilere göre Terminatör kurallarıyla çalışıyor. Айрон, я нахожусь около границы времен, которую ученые окрестили принципом Терминатора.
Kargo bölümünde hiç güvenlik kemeri yoktur. В грузовом отсеке нет ремней безопасности.
O sınırı aşıp duruyor. Он перешел эту черту.
Sana bir şey sorayım. Şans ya da kader diye bir şey yoktur, değil mi? До этого я вас спрашивал, существует или нет судьба, предназначение и все такое.
İsrail sınırı geçerse, yerel milisleri öne sürmeye ant içtiler. Они поклялись поднять местное ополчение, если израильтяне пересекут границу.
Bir arkadaşın ölümcül husumetinden daha büyük bir düşmanlık yoktur. И нет большего врага чем смертельный враг твоего друга.
Şafak sökmeden bir kaç saat önce sınırı geçtik. Мы пересекли границу за несколько часов до рассвета.
Odanın akustiği mükemmeldir ve hiç köşe yoktur. Здесь идеальная акустика, И нет углов.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.