Sentence examples of "sinir etmek" in Turkish

<>
Dolayısıyla onu sinir etmek için avukat olduğumu düşünebilirsiniz, ama yanılırsınız. Думаете, я стал адвокатом, чтобы досадить ему? Ошибаетесь.
Ülkeyi'de, önce Kenya'ya, sonra Almanya'ya, sonra nihayetinde sığınma hakkı kazandığı ABD'ye terk etmek zorunda kaldı, ancak daha sonra'de öldü. В году он был вынужден покинуть страну, отправившись сначала в Кению, затем в Германию и наконец добрался до США, где он получил политическое убежище и прожил до своей смерти в году.
Bu sinir kökü, lif değil. Это нервный корешок, не нить.
Etmek zorundayım. Bu benim görevim. Приходится, это моя работа.
Babam da tam bir kabadayı olduğu için, böyle bir şey onu sinir ediyor. Как по-настоящему жесткий парень, думаю ты догадываешься, как это раздражает моего отца.
Her şeyin temiz olduğunu kontrol etmek istiyorlar, değil mi? Они просто проверят, чтобы везде было чисто, да?
Sinir bağlantıları kararlı görünüyor. Нервные связи выглядят стабильными.
Hani şu filmdeki sürekli dans etmek isteyen karakter gibi. Как персонаж из фильма, который просто хотел танцевать.
Kraniyel sinir fonksiyonlarını test edelim. Проверь функции черепно- мозговых нервов.
Söz konusu mültecilere yardım etmek olunca deneyimin, paha biçilemez değerini açığa çıkarıyor. Когда речь идет о помощи беженцам, ваш опыт может оказаться просто бесценным.
Bu biraz sinir bozucu olabilir. Действует на нервы, да.
Bizi yok etmek için bir virüs yaptılar. Они сделали вирус, чтобы уничтожить нас.
Sünnet derisinde ne kadar çok sinir ucu varmış biliyor musunuz? Ты знаешь, сколько нервных окончаний на крайней плоти члена?
Saygısızlık etmek istemem efendim ama kendisi daha en başından beri bu yolculuğa sıcak bakmıyordu. При всём уважении, сэр, он вообще не хотел ехать в это турне.
Kalıcı sinir hasarı bırakmış olabilir. Могли остаться повреждения нервной ткани.
Başkan'ı ele geçirmek ve Ring'i yok etmek. схватить Директора и уничтожить "Кольцо".
Buranın havası sinir bozucu. Здесь слишком нервная обстановка.
Bir ara sizinle özel bir sohbet etmek çok hoşuma gider. Я здесь новенькая. И очень хочу поболтать с вами тет-а-тет.
Kuduz sinir sistemine saldırır. Бешенство поражает нервную систему.
Bu sohbete sonra devam etmek istiyorum. Я бы хотел продолжить этот разговор.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.