Sentence examples of "siz" in Turkish

<>
Siz ve ortağınız, devam eden psikolojik bir deneyi inceleyeceksiniz. Вы и Ваш партнёр будете наблюдать за протеканием психологического эксперимента.
Siz benim hayatımı kurtardınız Kaptan ve bir çok yaşamı da... А вы спасли жизнь мне, капитан, и всему...
Sıkıyorsa siz başka bir dili konuşun! Попробуйте сами говорить на другом языке!
Stadyumun ışıkları sönecek spotlar bir anda yanacak, siz de başlayacaksınız. Потом прожектора гаснут, включается подсветка, и наступает ваша очередь.
Reese ve Fusco, siz de kaçış rotamızı güvenli hâle getireceksiniz. Вы двое - Риз, Фуско - защищаете наш путь отхода.
Ama siz bu konuda bir şey bilmiyorsunuzdur değil mi? Ты же ничего об этом не знаешь, так?
Ama birlikte yapılan doğum günü partilerini siz çok severdiniz. Ребят, но вы же любите праздновать их вместе.
Belki siz ve ben bunu önlemenin bir yolunu buluruz. Возможно, мы с вами найдем способ этого избежать?
Görebildiğim kadarıyla, tüm bu cinayetler siz ortaya çıktığınız zaman başladı. Насколько мне известно, все эти убийства начались после вашего появления.
Bayan Ilsa Pucci, siz ve iş ortaklarınızın polis gözetiminden baş tanığı kaçırmakla suçlanıyorsunuz. Миссис Пуччи, вы и ваши партнеры подозреваетесь в похищении важного свидетеля из-под стражи.
Galerinizdeki ucubelerin, beyin bağlantılarını kesiyorum ve siz de bana ücretini ödüyorsunuz. Я вырезаю часть мозга из ваших уродов, а вы мне платите.
Siz de günün geri kalanında dinlenseniz iyi olur. Может, тебе тоже следует отдохнуть остаток дня.
Siz balık ve cips yemeye devam edin! Kanser olun! Bin pound! Можете жрать свою рыбу с картошкой, давайте, и заработать себе рак.
Siz bir şüpheli görüyorsunuz, bense bir korkak görüyorum. Ну, вы видите подозреваемого, я вижу труса.
Her şeyim üzerine bahse girerim ki siz yere bakanı gözlerken şamatacı olan gelip sizi siker atar. Я готов поставить всё что угодно что пока вы будете опасаться тихого шумный убьёт вас нахуй.
Bay Kuroki, siz konuşan bir hayaletsiniz, değil mi? Куроки-сан, а вы болтливый призрак, не так ли?
Ama siz de göreceksiniz. Oraya siz de gideceksiniz çünkü. Но вы увидите, потому что отправитесь туда сами.
Evet, ama-- - Saygısızlık etmek istemem Ajan Bering, ama siz gelene kadar bu bina oldukça güvenliydi. При всём уважении, агент Беринг, здание было под полным контролем, пока не явилась ваша команда.
Siz bir elektronik mağazasının kapısında çalmayı hak etmeyecek kadar iyisiniz. Вы двое слишком хороши, чтобы играть вне магазина электроники.
Ama, siz beni bunun için yargılarsınız, Sayın Yargıç. но вы же осудите меня за это, Ваша честь.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.