Sentence examples of "sorunu" in Turkish

<>
Bu bir kaynak sorunu. Teşhis sorunu değil. Это проблема ресурсов, а не диагностики.
Geri döndüğünde bu cihazı yok et bu, zaman döngüsünü kırıp sorunu çözecek. Уничтожь устройство, как только вернёшься. Это разорвёт петлю времени и решит проблему.
Meredith'in içki içmesiyle kimin bir sorunu var? У кого есть проблемы с пьянством Мередит?
Artık iki sorunu da aynı anda çözebilirim. Теперь я могу разом решить обе проблемы.
İki kardeş bağlantılı olduğu için de Jeffrey'nin sorunu da aktifleşti. Поскольку два брата связаны, то беда Джефри тоже запустилась.
Bir sorunu değiştirmek için aether'a ihtiyacım var. Мне нужен эфир, чтобы изменить Беду.
Ama simdi biri daha olurken bakislarinizi cevirebilirsiniz ya da bu sorunu cozmemize yardim edersiniz. Но теперь вы можете отвернуться, когда кто-то умирает, или помочь решить вопрос.
Yedi ölümcül günahın tek sorunu sayılarının yediyle sınırlı kalması. Проблема с семью смертными грехами - их слишком мало.
Böyle bir sorunu olan ilk çift değilsiniz. Вы не первая пара с такой проблемой.
Şimdi artık, demokrasimizdeki siyasal yöntemleri kullanarak toplu olarak hareket etmeye karar verip, bu sorunu çözmeliyiz! Теперь мы должны использовать политические процессы нашей демократии и решить действовать сообща, чтобы решить эту проблему.
Illinois'in emekli aylıkları sorunu gerçek ve gittikçe üstesinden gelinemez durumda. Пенсионная проблема в Иллинойсе - реальна и все более неразрешима.
Sorunu halletmek için açık bir rotaya ve en yakın havalimanına yön talimatına ihtiyacımız var. Нам нужен свободный коридор, чтобы решить проблему, и курс на ближайший аэропорт.
Az biraz disiplin sorunu mevcut ama esasında iyi bir çocuk. Некоторые проблемы с дисциплиной, но в целом нормальный ребенок.
Hastanede, bu doktorla sorunu olan var mı hiç? У кого нибудь в больнице есть проблемы с доктором?
Daha sonra yapılan yorumlarda, bazı uygulamalarda Google GMS'nin önceden yüklenmesini istememesine neden olan bir uyumluluk sorunu olduğu ileri sürülüyor. Sürüm Tarihçesi. Более поздние комментарии предполагают, что с некоторыми приложениями возникла проблема совместимости, в результате чего компания Google потребовала, чтобы GMS не была предварительно загружена.
Bay Peabody, Sherman ile olan sorunu tartışmak için erken geldiğinizden dolayı teşekkür ederim. Мистер Пибоди, спасибо, что пришли так быстро чтобы обсудить проблему с Шерманом.
Eğer davalı tarafın bununla ilgili bir sorunu vardı ise, bunu zamanında söylemeliydiler. Если у защиты какие-то проблемы с уликами, надо было оспорить это вовремя.
Toplum, sorunu çözmek için dilden bir sözcük çıkarılmasını iktidarın zayıflığı olarak görür. Общество показывает свою значимость перед лицом конкретной проблемы, вынимая слова из языка.
Ama bu dedenin sorunu değil. Но это не дедушкина проблема.
Bir Linux danışmanı Michael Chaney ertesi gün (Noel günü) borcunu ödeyerek bu sorunu çözecek olmasını diledi. Специалист по Linux, Майкл Чейни, заплатил за продление на следующий день (в Рождество), надеясь, что это позволит решить проблему.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.