Sentence examples of "suyun üstünde" in Turkish

<>
Brokoli ve maydanoz kimi zaman orman gibi görünebilir ya da suyun üstünde yüzen ağaç yaprakları küçük teknelere benzeyebilir. Брокколи и петрушка похожи на деревья в лесу, а листья, плывущие по воде, напоминают маленькие лодочки.
Liberty Bell kapsülü suyun üstünde yüzüyor. Капсула Колокол свободы приземлилась на воду.
Başını suyun üstünde tut. Держи голову над водой.
İsa suyun üstünde yürüdü. Христос шел по воде.
Suyun üstünde yürümek imkânsızdır. Невозможно ходить на воде.
üstünde sadece paten ve tanga var. На нем были ролики и шип...
Ülke dışından insanlar yaşanan çevre felaketinin kurbanlarının yanlarında olduklarını göstermek için suyun yakınlarında çekilen fotoğraflarını Facebook "ta paylaştı: Люди по всей стране выразили солидарность с жертвами экологической катастрофы, разместив на Facebook снимки, сделанные ими у воды.
Bu okyanusun üstünde bir köprü vardı. А над этим океаном был мост.
Botlardaki filolar balık iskeletli siyah bayrakları ve beş renkteki miras bayraklarını sallayarak, suyun üzerinde protestolarını gerçekleştirdi. Целая флотилия лодок во время протестов на воде наряду с традиционными пяти - цветными флагами подняла чёрные флаги со скелетами рыб.
Dinle, kazanmak istiyorum, o yüzden Tony'nin üstünde olmayı umut ediyorum. Слушай, я хочу выиграть, так что надеюсь я выше Тони.
Bazı İngilizler suyun altında kulaklarıyla nefes alabilir. Некоторые англичане могут дышать в воде ушами.
Üstünde pembe kazağı vardı. На ней розовый свитер.
Benimle suyun orada buluş. Лады. Увидимся у воды.
Ya da üstünde boya olmayan son tekerlekli sandalyedeki adamın. Или последнему воину в коляске без краски на нем.
Johnny, ayağa kalk ve suyun olduğu masaya git. Джонни, встань и подойди к столику с водой.
"Üstünde yazan yırtık bir kitap sayfası." "Разрывается страницы книги с на нем".
Evet. Ve soğuk suyun içine mi koydun? И ты положила ее в холодную воду?
Üstünde bir yazı var. На ней что-то написано.
Tatlı suyun yolculuğu burada, yüksek dağlarda başlar. Путешествие воды начинается здесь, высоко в горах.
Üstünde hiç iz yok gerçi. Так на ней нет следов.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.