Sentence examples of "suyun üzerinde" in Turkish

<>
Botlardaki filolar balık iskeletli siyah bayrakları ve beş renkteki miras bayraklarını sallayarak, suyun üzerinde protestolarını gerçekleştirdi. Целая флотилия лодок во время протестов на воде наряду с традиционными пяти - цветными флагами подняла чёрные флаги со скелетами рыб.
Suyun üzerinde bir ev görüyorum. Я вижу домик на воде.
"Sana dedim ki, suyun üzerinde yürüyebilirsin. Я же говорил, что ты можешь идти.
Su kayağı, suyun üzerinde yapılan bir su sporudur. Водные лыжи бывают одиночные и парные.
Kadının takıları hala üzerinde. Все драгоценности на ней.
Brokoli ve maydanoz kimi zaman orman gibi görünebilir ya da suyun üstünde yüzen ağaç yaprakları küçük teknelere benzeyebilir. Брокколи и петрушка похожи на деревья в лесу, а листья, плывущие по воде, напоминают маленькие лодочки.
Üzerinde taze toprak var! На ней свежая земля!
Ülke dışından insanlar yaşanan çevre felaketinin kurbanlarının yanlarında olduklarını göstermek için suyun yakınlarında çekilen fotoğraflarını Facebook "ta paylaştı: Люди по всей стране выразили солидарность с жертвами экологической катастрофы, разместив на Facebook снимки, сделанные ими у воды.
Demek dava üzerinde birden fazla KCIA takımı çalışıyor. Сколько же агентов КЦРУ работает над этим делом?
Bazı İngilizler suyun altında kulaklarıyla nefes alabilir. Некоторые англичане могут дышать в воде ушами.
Üzerinde kürk bile var. На нём даже мех.
Benimle suyun orada buluş. Лады. Увидимся у воды.
Ben olsam bunun üzerinde çalışırdım. Я бы поработал над этим.
Liberty Bell kapsülü suyun üstünde yüzüyor. Капсула Колокол свободы приземлилась на воду.
Mangaların üzerinde mi çalışıyordun? Работал над своими мангами?
Johnny, ayağa kalk ve suyun olduğu masaya git. Джонни, встань и подойди к столику с водой.
Beş yıldır bu proje üzerinde çalışıyorum ben. Я работала над этим проектом пять лет.
Evet. Ve soğuk suyun içine mi koydun? И ты положила ее в холодную воду?
Bunun üzerinde çalışacağım, söz veriyorum. Я поработаю над этим, клянусь.
Tatlı suyun yolculuğu burada, yüksek dağlarda başlar. Путешествие воды начинается здесь, высоко в горах.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.