Sentence examples of "takım" in Turkish

<>
Galip takım, haftaya Minnesota'ya gidecek ve AFFA grup liderliği için mücadele edecek. Победившая команда через неделю появится в холодной Миннесоте где состоится конференция лиги АФФ А.
Halen takım elbiseni geri istiyor musun? Все еще хочешь вернуть свой костюм?
"Tüm takım içinde muhtemelen en kibirli olanıdır." Из всей команды она, пожалуй, самая высокомерная.
"Pekâlâ Cehennem Kedileri, takım arkadaşlarınıza güvenin ve odaklanın." "Итак, Чертовки. Поверьте в свою команду и сконцентрируйтесь".
Bu yüzden bir takım olarak çalışmaya karar verdik Carol. Вот почему мы решили работать в команде, Кэрол...
Will Travers'ın takım lideri olarak ilk günü. Сегодня Уилл Треверс первый день руководит командой.
Grup aşamasının tamamlanmasından sonra, iki veya daha fazla takım aynı sayıda puan aldıysa, sıralama şu şekilde belirlenir: Если две или более команд заканчивают групповой этап с одинаковым количеством очков, то их места определяется по следующим критериям:
Sen iyi bir takım arkadaşıydın, ve birileri bunu farkedecektir. Ты был хорошим командным игроком, и кто-нибудь заметит это.
Biraz daha yakası düğmeli ve takım elbise-kravat birini bekliyordun değil mi? так ты ожидал кого-то более сдержанного, в костюме и галстуке?
Takım elbiselerimi almış ama kavanoz meretini bırakmış. Забрать мои костюмы и оставить гребанную банку.
Birinci takım güç kontrol sistemlerinin olduğu yere, buraya gidecek. Одна из групп пойдёт к системе управления питанием - сюда.
Beyaz takım duştan önce beş mil koşacaksınız. Белая группа пробежит пять миль перед душем.
Becerimiz ve takım çalışmamız, zekamız ve cesaretimiz çayırlarda her biri işimizi gördü.? Наша находчивость и командная работа, интеллект и мужество совершенствовались благодаря жизни в степях.
Tüm bu takım işlerine alışmam biraz zaman alıyor. Ко всей этой командной работе надо ещё привыкнуть.
Bu bir takım yemeği ve o da takımda. Это командный ужин, а она в команде.
Ama gerçek suçlular şehrin merkezinde, Wall Street 'teler. Bir senede kazandığımızdan daha pahalı takım elbiseler giyiyorlar. Но настоящие преступники разгуливают по Уолл-Стрит в костюмах, которые стоят больше, чем мы зарабатываем за год.
Ve görünüyor ki Chuck'ın takım elbiseleri dolaptan gitmiş. И большая часть костюмов Чака пропала из шкафа.
Alem, şube, sınıf, takım, aile, familya, tür. царство, тип, класс, отряд, семейство, род, вид.
Bunu yapamam efendim. Kızıl Takım üyelerinin adlarının gizli kalması gerekiyor. Имена членов "Красного Отряда" должны держаться в тайне.
Zaten bir takım diğer projelerde aktif olan Key ve Ogre, farklı yollarda çalışmalarına devam etmiş ama bir kez 2000 yılında Dresden'deki Doomsday Festivali için bir konserliğine yeniden birleşmişlerdir. Ки и Огр, ранее уже занятые в ряде сторонних проектов, прекратили сотрудничество вплоть до 2000 года, когда они вместе сыграли концерт на фестивале Doomsday в Дрездене.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.