Sentence examples of "tanıdık bir" in Turkish

<>
Tanıdık bir hemşire var. Мы знаем одну медсестру.
Teo Braga tanıdık bir terörist. Тео Брага - известный террорист.
Çok tanıdık bir şey. Очень знакомый на вкус.
Koramiral Kolchak tanıdık bir denizciyi öpüyor. Контр-адмирал Колчак по-братски целует простого матроса!
Bu arada George Michael, tanıdık bir yüz gördüğü sırada dondurulmuş muz standındaydı. Джордж Майкл тем временем работал в банановом киоске, когда заметил знакомое лицо.
Hastanede geçen bir haftadan sonra Gob tanıdık bir şekil görmekten mutluydu. После недели в больнице Джоб был раз наконец увидеть нечто знакомое.
Evet, çok tanıdık bir kitaptı. Да, она выглядит очень знакомой.
Garrett Howard'ın yazılı kariyer hikayesi üzerinden gidiyordum ve tanıdık bir isimle karşılaştım: Я просто просматривал историю карьеры Гарретта Ховарда и натолкнулся на знакомое имя:
Tanıdık bir yüze ihtiyacım olacak. Мне там нужны знакомые лица.
Ted Carver uzun zamandır burada görev yapan tanıdık bir sima. Тед Карвер был знакомым лицом здесь в течение нескольких лет.
Bu sırada Lucille, tanıdık bir ses duyar. Люсиль, тем временем, услышала знакомые звуки.
Ameliyat odasında tanıdık bir yüz görmek hoş olur. Было бы хорошо видеть знакомое лицо в операционной.
USB çok iyi şifrelenmiş ama tanıdık bir kod parçası görecek kadar kırmayı başardım. Она зашифрована. Но мне удалось пробиться достаточно глубоко, чтобы увидеть знакомый код.
Olaylar tanıdık bir seyir izliyordu ama Jamie'ye olan sempatim ve Dougal'ın kendine hizmet eden icraatına biraz ilgim vardı. События повторяли хорошо знакомую схему, но из-за сочувствия к Джейми, меня мало интересовало корыстное представление Дугала.
kalabalığın ortasındaki tanıdık bir çehre gibi.. Словно друга плечо средь толпы незнакомцев...
Bakın, çocuk korkuyor. Tanıdık bir yüz gördü. Слушайте, мальчишка испугался, увидел знакомое лицо.
Orada seni bekleyen tanıdık bir yüz olacak. У тебя там будет хоть кто-то знакомый.
Tanıdık bir yüz gördüğüme çok sevindim. Я так рад видеть знакомое лицо.
Tanıdık bir şeydi, tüm hayatım boyunca bildiğim bir şey. Чувство было таким знакомым, я всю жизнь его испытывала.
Sloane, tanıdık bir yüz görmek ne hoş. Слоан, это так приятно увидеть дружеское лицо.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.