Sentence examples of "tarafı kontrol" in Turkish

<>
Bir takıntım var, her yolculuğumda pasaportun benimle olup olmadığını beş dakikada bir kontrol ediyorum. У меня обсессивно - компульсивная привычка проверять паспорт каждые пять минут во время путешествий.
Önce bir tarafı, sonra diğer tarafı geçirilmeli. Сначала надо нацепить одну сторону, затем другую.
Konuşmacılar birbirlerini geleneksel ve dijital medya konusundaki işbirliğinin gelişimden ve "Batılı ana akım medyası" nın bilgi kaynaklarını kontrol etmeye yönelik girişimlerine karşı ortak bir şekilde mücadele edilmesinden dolayı tebrik ettiler. Выступавшие поздравили друг друга с улучшением сотрудничества между традиционными и цифровыми СМИ и их коллективных усилий по борьбе с попытками "западных СМИ" контролировать информационное пространство.
"Herkes, kimseye göstermediği karanlık tarafı olan bir Ay'dır". Evet, Twain'i okudum. Каждый человек, подобно Луне, имеет свою неосвещённую сторону, которую он никому не показывает.
İtfaiyeciler alevleri söndürdü. Bir saat içinde yangını kontrol altına almış olurlar. "Пожарные потушили огонь и проведут там контроль в течении часа.
Bazı eğreltiotlarının sporları kıvrık çıtaların sonundaki odacıkta üretilir. Çıtaların bir tarafı odunsu, diğer tarafı ince duvarlıdır. Некоторые споры папоротника созревают в чашках на концах стебельков, одна сторона которых древесная, другое тонкостенная.
Şey, neden çantadaki izleri kontrol etmiyorsun. Поэтому вы должны проверить отпечатки на сумке.
Ölümün en kötü tarafı da bu. Это худшая часть смерти - охота.
Zack, benzeri bir etkiye sahip bir gazın kullanılmış olması ihtimaline karşılık hava kanallarını kontrol ediyor. А Зак проверяет вентиляционные шахты, пытаясь установить не применялся ли газ для создания похожего эффекта.
Tanrı aşkına, alt tarafı ondalık sayılar. Ради Бога, это просто десятичные числа.
Sen, evini kontrol edip, radyasyon ve toksin testleri yap. Ты, проверь его дом и лабораторию на радиацию и токсины.
İçinizden bazıları her iki tarafı da aynı yapmış. Многие из нас выглядят одинаково с обеих сторон.
Evet, sadece göldeki iki tekneyi kontrol edeceğim. Да, только проверю две лодки на озере.
Arka giriş, doğu tarafı. Задний вход, восточная сторона.
Sizin bu ufak aşk sohbetinizi bölmek istemezdim ama trafik kameralarını kontrol ettim. Не хочу прерывать вашу маленькую любовную пикировку. Но я проверил дорожные камеры.
Sol tarafı tamamen felç ettim. Я полностью парализовал левую сторону.
Ada kayıtlarını kontrol ettim. Но я проверила записи.
Üçüncü bir tarafı yok, değil mi? У него нет третей стороны, верно?
Duyguları kontrol edebilme yeteneğim ona iyi hizmet etti. Мое умение контролировать эмоции сослужило ей хорошую службу.
Ama işin bir de iyi tarafı var. Hepimize biraz bir şeyler bırakmış. Но хорошая новость в том, что она нам всем кое-что оставила.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.