Sentence examples of "tarafın avukatı" in Turkish

<>
Ally, o karşı tarafın avukatı. Элли, он адвокат противоположной стороны.
Müşteki tarafın avukatı şimdi sanık. Итак, истец теперь ответчик.
Ancak, gelenek sadece iki tarafın da kabul etmesi sonucunda gelenek olabilir. Но традиция тогда станет традицией, когда обе стороны согласны.
Karının avukatı da yapmış olabilir. Это мог быть её адвокат.
Senin bir tarafın yok, ama benim var. Ты не выбрала сторону, а я -да.
Attar'ın avukatı Emma Banville'i sorguladı mı? Она допрашивает его адвоката Эмму Бэнвилл?
İki tarafın da niyetleri hususunda herhangi bir soru işareti kalmasını istemiyoruz. Мы не хотим оставить без внимания намерения ни одной из сторон.
Bayan Bruner temsil ettiği adamın avukatı olarak hemen onun yanında duruyor. Мисс Брунер, защитник подсудимого и она представляет здесь его сторону.
Senin tarafın var, benim tarafım var. Есть твоя сторона и есть моя сторона.
Bay Thompson'ın yeni avukatı. Новый адвокат господина Томпсона.
Jüriyi etkilemek için iki tarafın da son şansı olduğundan nabızlar çok yükseldi. Напряжение высоко, ведь это последний шанс обеих сторон обратиться к присяжным.
Bir çok boşanma avukatı da bunu yapıyor. Многие адвокаты по разводам пытаюсь так сделать.
Bu senin diğer tarafın. Это твоя другая сторона.
Sıkı izleyicilerimiz Michael'ın bir kez okul tiyatrosunda bir avukatı oynadığını hatırlayacaktır. Зрители помнят, что Майкл однажды играл адвоката в школьной постановке.
Halkla ilişkiler müdürü şirketimizin son seçimlerde iki tarafın da politik eylem komitelerine para sağladığını söyledi. Глава нашего PR-отдела сообщил мне, что наша кампания финансировала обе стороны на последних выборах.
Frank Castle'ın çoktan bir avukatı var. У Фрэнка Касла уже есть адвокат.
Evliler, nişanlılar, aynı evde yaşayanlar ya da makul olarak ilişki kabul edilebilecek ve iki tarafın da... Женатые, обрученные, сожительствующие или вовлеченные в то, что было бы разумно считать отношениями двух сторон..
Anne onun bir avukatı zaten var. Мам, у него есть адвокат.
Şimdi iki tarafın da rehineleri var. Теперь заложники есть у обеих сторон.
Ama ona hiçbir zaman Doyle'u, avukatı ya da Andrews'ü öldürmesini söylemedim. Но я никогда не говорил ему убить Эндрюса и адвоката Или Дойла.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.