Sentence examples of "tarafın da" in Turkish

<>
Ancak, gelenek sadece iki tarafın da kabul etmesi sonucunda gelenek olabilir. Но традиция тогда станет традицией, когда обе стороны согласны.
İki tarafın da niyetleri hususunda herhangi bir soru işareti kalmasını istemiyoruz. Мы не хотим оставить без внимания намерения ни одной из сторон.
Jüriyi etkilemek için iki tarafın da son şansı olduğundan nabızlar çok yükseldi. Напряжение высоко, ведь это последний шанс обеих сторон обратиться к присяжным.
İki tarafın da başka ilişkisi varsa, olası ilişki baskısı ortadan kalkar. Когда двое увлечены другими людьми, тяжесть возможных отношений больше не давит.
Halkla ilişkiler müdürü şirketimizin son seçimlerde iki tarafın da politik eylem komitelerine para sağladığını söyledi. Глава нашего PR-отдела сообщил мне, что наша кампания финансировала обе стороны на последних выборах.
Evliler, nişanlılar, aynı evde yaşayanlar ya da makul olarak ilişki kabul edilebilecek ve iki tarafın da... Женатые, обрученные, сожительствующие или вовлеченные в то, что было бы разумно считать отношениями двух сторон..
Şimdi iki tarafın da rehineleri var. Теперь заложники есть у обеих сторон.
Bir görüşmeyi kaydetmek için her iki tarafın da rızasını almalısın. Нужно, чтобы обе стороны дали согласие на запись звонка.
Burada olduğumuz iki tarafın da kaybedeceği bir durum. Видите ли, тут у нас патовая ситуация.
Her iki tarafın da nükleer silahları var. Очевидно, обе стороны имели ядерное оружие.
Senin bir tarafın yok, ama benim var. Ты не выбрала сторону, а я -да.
Ally, o karşı tarafın avukatı. Элли, он адвокат противоположной стороны.
Senin tarafın var, benim tarafım var. Есть твоя сторона и есть моя сторона.
Bu senin diğer tarafın. Это твоя другая сторона.
Senin arka tarafın mı iki dakikada bir şok yiyor yoksa? Но это твоя задница получает заряд радости каждые две минуты?
Senin de bir karanlık tarafın var. У тебя есть своя темная сторона.
Silas, öbür tarafla bu tarafın arasındaki perdeyi kaldırması için Bonnie'nin bir büyü yapmasını istiyor. Сайлас хочет, чтобы Бонни произнесла заклинание чтобы опустить завесу между нами и другой стороной.
Sağ tarafın tamamı aydınlandı. Вся правая сторона засветилась.
Senin de karanlık bir tarafın var. У тебя тоже была тёмная сторона.
Benim tarafım, senin tarafın. Моя сторона, твоя сторона.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.