Sentence examples of "tehlikeye attık" in Turkish

<>
Günü kurtatmak için hayatımızı bile tehlikeye attık. Даже рисковали жизнями, чтобы спасти день.
Dinle beni! Hayatlarımızı tehlikeye attık. Ama başkalarının hayatlarımızı tehlikeye atmasına izin vermeyeceğiz. Слушай, мы рисковали жизнями, но другим мы рисковать ими не позволим.
Sizin için hayatımızı tehlikeye attık. Мы рисковали жизнью ради тебя.
İlk yağmur ve şiddetli rüzgar kendini gösterdiğinde insanlar hala ahşap panellerine çekiçle vuruyor, market alışverişlerini yapıyor, Facebook'ta canlı yayın başlatıyor ve hayatlarını tehdit eden gelgite tanık olmak için kendilerini tehlikeye atıyorlardı. Первые ливни и порывы ветра уже достигли островов, и люди продолжали заколачивать свои окна деревянными досками, совершать последние пробежки в супермаркет, вести трансляции в Facebook и рисковать жизнью, чтобы стать свидетелями смертоносного величия огромных волн и прилива.
Gitar DVD'sini attık, pek iyi değilmiş. Мы выбросили DVD. От него нет толку.
Geri kalan bizleri tehlikeye atıyorsun. Ты всех нас подвергаешь опасности.
Dahası tam sırtımızdan bir yükü attık derken yeni bir yük bindi. И еще мы только избавились от одной проблемы, появилась другая.
Burada geçirdiği her saniye hayatını tehlikeye atıyor. Каждую секунду здесь он рискует собственной жизнью.
Bir tur daha attık. Мы снова круг дали.
Bizi, onu tekrar tehlikeye soktuğuna inanamıyorum. Снова подверг нас, ее такой опасности.
Bu nedenle eski kayıtları attık. Мы избавились от более старых.
Onu tehlikeye atar mıydınız, Kardinal Borgia? Вы подвергнете его опасности, Кардинал Борджиа?
Dürüst olmak gerekirse bir ton şeyi attık. Честно говоря, мы выбросили тонну барахла.
Kendi hayatını tehlikeye atarak bu teşkilat ve bu ulus için çok önemli şeyler yaptığını. Ты сделала нечто важное для Агентства и для страны, подвергая себя огромному риску.
Yazı tura attık tamam mı? Мы бросали монету, помнишь?
Bir insanın hayatını tehlikeye atması kolay değil özellikle de nedeni iyi bilmiyorsa. Не так просто рисковать жизнью, не понимая, зачем это нужно.
Ve bir bebeğin hayatını tehlikeye atıyorsun, bunu yaparken... А ты подвергаешь его жизнь опасности, пока ты...
Senin uyuşturucu kaçakçın da, gerçek Jordan Hester'i tehlikeye soktu. А из-за вашего наркодилера настоящая Джордан Хестер оказалась в опасности.
Beni tehlikeye mi atıyorsun! Если подвергла меня опасности?
Eğer gemiyi hemen indirmezsek, yapısal bütünlüğü tehlikeye atacağız. Если мы не посадим корабль, он может разрушиться.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.