Sentence examples of "tek gözlü" in Turkish

<>
Tek gözlü olduğundan olabilir mi? Быть может из-за одного глаза?
Tek gözlü bir adam arıyordu. А он искал одноглазого человека.
Sense tek gözlü bir ayyaşsın ve hep öyle kalacaksın. Ты все еще одноглазый идиот и всегда им будешь.
Neden çift? Haa. Bahse girerim Leela kendini tek gözlü iyi bir adama saklıyor. Почему по паре? Готов поспорить, Лила ждет хорошего парня с одним глазом.
O kocaman, tek gözlü kırmızı şey dururken yüzüne nasıl bakacaktım? Как можно увидеть лицо когда перед тобой эта огромная, красная...
Tek gözlü olan mı? Это который с глазом?
Kraliçen sana kız kardeşinin tek gözlü Sven tarafından gece gündüz becerildiğini de söyledi mi? Твоя королева сказала, что твою сестру каждую ночь имеет в зад одноглазый Свен?
"Selam olsun sana Odin, bilge savaşçı, tek gözlü gezgin kayıp gözünün gördüklerini anlat." "Здравствуй, Один, мудрый воин, одноглазый странник, расскажи, что ты видишь".
Sen bilirsin, tek gözlü piç kurusu. Поступай, как знаешь, одноглазый урод!
Bir tanık, üç gözlü bir yaratık olduğunu iddia etmiş. Bir başkası da tek gözlü demiş. Один свидетель утверждает, что у существа было три глаза, а другой, что один.
Afgan büyümek tek bir ifadeyle tanımlanabilir: "İnsanlar ne der?" Воспитание в афганской семье можно описать одной фразой: "Что скажут люди?"
Ederini verin yeter, aç gözlü değilim. И недорого возьму, я не жадный...
Şubat sonuna doğru, devlet sıcak hava dalgasıyla başa çıkmak için tek bir hedefle hazırlıklara başladı: В конце февраля правительство начало подготовку к борьбе с аномальной жарой всего лишь с одной целью:
Sen kime çok diyorsun, dört gözlü hobbit? Кого назвала мусором, ты, четырехглазый хоббит?
Neden bir tek ben dikkat edecekmişim? Почему я один должен быть осторожен?
Ürünün başarısı insanların sığ, yüzeysel, kendine takıntılı, aç gözlü ve ilgi meraklısı olmalarına dayanıyor. Успех этого товара зависит от людей ограниченных, поверхностных, самовлюбленных, жадных и нуждающихся во внимании.
Buradan çıkmak için tek şansım, Alison. Элисон - мой единственный шанс выбраться отсюда.
Mavi gözlü, kırık kuyruklu Siyam kedisi. Сиамский. С синими глазами и сломанным хвостом.
Dünyada bir tek benim böyle olamayacağımı biliyordum. Всегда верил, что я не единственный.
Uzun sarı saçlı, kahverengi gözlü hani? С прямыми белыми волосами, коричневыми глазами?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.