Sentence examples of "teklif etmek" in Turkish

<>
Ona teklif etmek için cesaretimi topluyordum. Я набирался смелости сделать ей предложение.
Ama sana barış teklif etmek istiyorum. Но я хочу предложить тебе мир.
pound o zaman. Ayrıca Bayan Siddal'a üç ayda bir ödenmek üzere yıllık pound'luk bir avans teklif etmek istiyorum. Сверх того я собираюсь выдавать мисс Сиддал задаток в фунтов в год, с выплатой каждые три месяца.
Kız kardeşine evlenme teklif etmek istiyorum. Я хочу попросить руки твоей сестры.
Size bir hikaye teklif etmek istiyoruz. И мы хотим предложить тебе материал.
Patterson buluşmak ve bir çeşit uzlaşma teklif etmek istiyor. Паттерсон хочет встретиться. У неё для тебя какая-то сделка.
Belki bir şeyler teklif etmek için bana zaman vermesini isteyebilirim. Может, я смогу выиграть время. Предложу ему что-то ещё.
Bir tost teklif etmek istiyorum. Я бы хотел предложить тост.
Ve ben sana çıkma teklif etmek istedim fakat cesaretimi kaybettim. И я хотел позвать тебя на свидание, но струсил.
Kral olarak ilk işim Danimarkalılara barış teklif etmek olacak. Моим первым указом как короля будет предложения мира датчанам.
Cody Culp'u okulda ele geçirmenin tek yolunun ona bedava uyuşturucu teklif etmek olduğunu biliyordum. Я помню только один способ, как Коуди можно было заставить придти в школу.
Ona bir düğünde evlenme teklif etmek istemezsin. Ты не хочешь делать предложение на свадьбе.
Ülkeyi'de, önce Kenya'ya, sonra Almanya'ya, sonra nihayetinde sığınma hakkı kazandığı ABD'ye terk etmek zorunda kaldı, ancak daha sonra'de öldü. В году он был вынужден покинуть страну, отправившись сначала в Кению, затем в Германию и наконец добрался до США, где он получил политическое убежище и прожил до своей смерти в году.
Bremer iyi bir teklif yapmış olabilir mi? Думаешь, Бремер сделал ему хорошее предложение?
Etmek zorundayım. Bu benim görevim. Приходится, это моя работа.
Bana bir banyo bile teklif etmedi. Он даже не предложил мне ванну.
Her şeyin temiz olduğunu kontrol etmek istiyorlar, değil mi? Они просто проверят, чтобы везде было чисто, да?
Prens Albert'ın ziyaretini uzatmasını teklif ediyor. Он предлагает продлить визит принца Альберта.
Hani şu filmdeki sürekli dans etmek isteyen karakter gibi. Как персонаж из фильма, который просто хотел танцевать.
Oraya götürüp gün batımında teklif edeceğim. - Harika! Я отведу её туда и сделаю предложение на закате.
More
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.

Translation bot

Translation bot

Translate in Telegram

Join for free

PROMT Master NMT

PROMT Master NMT

Accurate document translation

Download