Sentence examples of "temsil etmeye" in Turkish

<>
25 Şubat'ta, Nadine Beiler, 2011 Eurovision Şarkı Yarışması için yapılan Avusturya'nın Ulusal finalini şarkısı "The Secret Is Love" adlı şarkı ile kazanmış, ve ülkesini temsil etmeye hak kazanan sanatçı, Almanya'da yapılan ikinci yarı finali geçmiş ve finale yükselmiş, final'de 18. olmuştur. 25 февраля, Надин Бейлер выиграла австрийский национальный отбор на Евровидение 2011 с песней "The Secret is Love", и представила свою страну во втором полуфинале в Германии. Она вышла в финал, в котором стала 18-й. В голосовании жюри "The Secret is Love" получила 5-е место.
Böylece Şili, Rusya'da düzenlenecek olan 2017 FIFA Konfederasyonlar Kupası'nda Güney Amerika'yı temsil etmeye hak kazanmıştır. Победительница этого турнира получила право как лучшая команда Южной Америки участвовать в Кубке конфедераций 2017 года, который пройдет в России.
Hevesle müvekkillerimizi temsil ediyoruz. Усердно представлять наших клиентов.
Bir silahla intihar etmeye kalkmıştım. Я пытался сделать это пистолетом.
Massachusetts'i temsil etmen için seni aday gösterdim. Я хочу, чтобы ты представлял Массачусетс.
Sadece Ezra'ya yardim etmeye çalisiyoruz. Мы просто пытались помочь Эзре.
Reddington yasal olarak kendi kendini temsil ediyor. В правовых вопросах Реддингтон представляет себя сам.
Sadece diğer Seraf'ı bulmak istiyoruz ki hepinizin bedenindeki kutsal metni tercüme etmeye yardım edebilelim. Мы лишь хотим найти другого Серафима, чтобы перевести священные письмена на ваших телах.
Bu hafta New York'ta ülke temsil ediliyor. стран представлены в Нью-Йорке на этих выходных.
Bu adamlara yardım etmeye çalıştım. Konu hakkında hiçbir şey... Я просто помогала ребятам Я ничего не знаю о...
Melanie kendisini temsil etmiş? Она представляла себя сама.
Test etmeye başlayabiliriz ama kültürler büyümeden ölmüş olur. Но пока будет готов посев, он умрет.
Biz Donny Pike'i temsil etmiyoruz. Мы не представляем Донни Пайка.
Sence örtbas mı etmeye çalışıyorlar? Думаешь, это просто прикрытие?
Henry Gerard'ı temsil ediyoruz. Мы представляем Генри Жерарда.
Şimdi gidip bir yerde dua edin ve burada tövbe etmeye başlayın. Ты пришёл сюда и молишься, и начинаешь испытывать чувство покаяния.
Size federal bir suç tuzağı kuran bir müvekkili temsil ediyorsunuz. Вы представляете клиента, который подставляет вас под федеральное преступление.
Birlikte yolumuza devam etmek yüzleştiğimiz, yaşam tarzımızı yok etmeye ant içmiş kararlı bir düşman tehdidini anlamayla başlar. Движение вместе вперед начинается с понимания угрозы, с которой мы столкнулись. Враг поклялся разрушить наш образ жизни.
Daniel Grayson'u temsil ediyorum. Я представляю Дениэла Грейсона.
Efendi intihar etmeye çalisiyor! Хозяин пытался убить себя.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.