Sentence examples of "vakti" in Turkish

<>
Artık Oxford ve Cambridge'in ötesini görme ve yaratıcı olma vakti geldi. Пора проявить изобретательность, и поискать за пределами Оксфорда и Кембриджа.
Albay, vakti gelince ne olursa olsun güvene al onları. Капитан, когда придет время, спасите их любой ценой.
Karı ve kocanın artık gerdek odasına gitme vakti geldi. Пришло время мужу и жене идти на брачное ложе.
Çocuklar için daha fazla havuz vakti. Больше времени в бассейне для детей.
O kadar barıştan söz ettin ki artık aramızda barış yapmanın vakti geldi, sence de öyle değil mi? Ты так много говорила о мире. Думаю, нам пора помириться друг с другом, не так ли?
Ajan Bayan Bloom, Müdür'ün ofisine gitme vakti. Агент Блум, самое время возглавить офис Директора.
Adrian Monk'un büyük bilinmezliğe yelken açmasının vakti geldi. Настало время Эдриану Монку отправиться в великую неизвестность.
Aslında yıldan sonra biraz ara vermenin vakti geldi. Знаете, после лет работы пора сделать паузу.
Tek başına yaşadı ve ot ve meşe palamudu yiyerek bütün vakti ibadet için harcadı. Жил уединённо, питался травами и дубовыми желудями, всё время проводил в молитвах.
İki hafta daha hastanede kaldıktan sonra eve dönüş vakti gelmişti. И после двух недель в больнице пришло время возвращаться домой.
Pişmanlık duymak, vakti boşa harcamaktır Dedektif. Сожаления - пустая трата времени, детектив.
Bence artık caddelerde daha fazla iletişim kurmamızın vakti geldi, efendim. Мне кажется, нам пора больше общаться с людьми на улице.
Homer, sanırım sana bir şey gösterme vakti geldi. Гомер, думаю, самое время кое-что тебе показать.
Bana inanmanın ve beni gözün kapalı takip etmenin vakti geldi. Пора тебе поверить в меня и слепо следовать за мной.
Kendimizi hükümetin korkunç zincirlerinden azat ettiğimize göre yerine daha iyisini koyma vakti gelmiştir. Теперь когда мы свободны от оков правительства пришло время изменить всё к лучшему.
Pekala çocuklar, spor için toplanma vakti geldi. Ладно, парни, пришло время для спорта.
Evet ama tövbe etmek için bol vakti ve fırsatı da olacak. Да, но у него будет достаточно времени и возможностей покаяться.
Sana bir araba almanın vakti geldi bence. По-моему, пора купить тебе собственную машину.
Yılın bu vakti hep çetin geçer. В это время года всегда тяжело.
Bence Abigail Hobbs'un kalıcı olarak evde kalmasının vakti geldi. Думаю, пришло время Эбигейл Хоббс навсегда покинуть дом.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.