Sentence examples of "yüksek sesle" in Turkish

<>
Yüksek sesle ve gururla, bunu duymam gerekiyor. Громко и гордо, мне надо это услышать.
Tom çok sessizce konuştu ama duyulmak için yeterince yüksek sesle konuştu. Том говорил очень медленно, но он говорил довольно громко, чтобы они слышали.
"Yüksek sesle konuştuğumuz için mi, yoksa dar görüşlü insanlar olmadığımız için mi bilmiyorum. Otobüsteyken, bir jinekologla yüksek sesle konuşabiliriz.... Arjantinliler psikanalize tabi olurlar, birinin partnerinin hayatıyla ilgili analiz yapıyor olduğunu duymak yaygındır." Можем в автобусе в полный голос обсуждать свои проблемы с гинекологом.... Аргентинцы часто обращаются к психоаналитикам, так что можно часто услышать кого - нибудь, анализирующего жизнь своего партнера ".
Yerinizde olsam eleştirilerimi fısıltıdan yüksek sesle söylemezdim. Я бы на твоём месте потише критиковал.
Vay canına. Bana bunu yüksek sesle söylettirecek misin? Правда хочешь, чтоб я сказала это вслух?
Takım arkadaşların sana yüksek sesle ağladığın için Siyah Kuğu derlerdi çünkü çok zariftin, çok çeviktin. Товарищи по команде прозвали тебя "Черный Лебедь", таким ты был грациозным и подвижным.
Çok yüksek sesle konuşuyorsun. Вы говорите слишком громко.
Sadece yüksek sesle düşünüyorum! Я просто рассуждаю вслух!
Yüksek sesle düşünmek istiyorum. Мне нужно подумать вслух.
Yüksek sesle ve net bir şekilde duyuyoruz. Вы меня слышите? Громко и чётко.
Sizi yüksek sesle ve net okudum. Мы слышим вас громко и ясно.
Biraz daha yüksek sesle konuşun bayan. Sizi hiç duyamıyorum. Говорите громче, мадам, я вас не слышу.
Yemek için mi? Tess, bunu yüksek sesle söylemek hoş değil ama tesisteki herkes ölmüş. Тесс, прости, что говорю тебе прямо, но в этом здании - все мертвы.
Yüksek sesle konuş. Burası çok gürültülü. Говорите громче, ничего не слышно!
İnsan ne denli yüksek sesle bağırırsa bağırsın. Как громко, возможно, придется кричать.
Yüksek sesle söyleyin, böylece sizi duyabilir. Только погромче, чтобы профессор вас услышал.
Yüksek sesle okumanıza gerek yok. Не нужно читать это вслух.
Bu ifadeyi imzala, bunları hakimin önünde de yüksek sesle söyle. Ve yaşamayı seçmiş ol. Подпишите эти показания, огласите их во всеуслышание перед судьей, и вы выберете жизнь.
Ben sadece kapının yanındaydım, siz yüksek sesle konuşuyordunuz. Я был у двери и ты просто громко говорил.
Her zamankinden daha yüksek sesle mi konuşuyorum? Я говорю громче, чем обычно?!
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.