Sentence examples of "yüzyılda yaşayan" in Turkish

<>
Bir samuray gibi değil de yirminci yüzyılda yaşayan bir polis gibi. Как полицейский в двадцатом веке, а не как какой-нибудь самурай?
Bu, mercan halkası adaların kızgın tropik güneşi altında yaşayan birçok albinonun genetik kaderi olabilir. Тропическое солнце в зоне, где в основном живут куна, особенно вредоносно для альбиносов сообщества:
Soykırımın anımsanması ve Osmanlı İmparatorluğu'nun resmi vârisi Türkiye Cumhuriyeti'nden tanıma talebi, son yüzyılda neredeyse her Ermeni'nin hayatının ve özdeşliğinin bir parçası oldu. Сохранить память о геноциде с требованием его признания Турецкой республикой, юридической наследницей Османской империи, стало в прошлом веке, по сути дела, не только частью жизни, но и частью национальной принадлежности каждого армянина.
yıl boyunca Dadaab ve Kenya'daki tutsaklık benzeri yaşamından sonra, halen kampta yaşayan kız kardeşleriyle birlikte daha barışçıl bir yere yerleşmeyi, artık yeni bir hayata başlamayı umuyor: Пробыв в Дадаабе как в ловушке года, Фиш надеется переселиться в менее опасное место со своими дочерьми, которые до сих пор живут в лагере. Он хочет начать новую жизнь.
yüzyılda kimseyle flört etmedin mi? Ты не флиртовал в веке?
Şu anda günden sentten az bir parayla yaşayan 00 kişi var, bu sayı çok yakında yarıya indirilecek. Сегодня больше человек живут меньше чем на центов в день и вскоре эта сумма ещё сократится.
yüzyılda, bunu Tahiti Sendromu olarak adlandırıyorduk. В -м веке это называлось синдромом Таити.
Biz evdeki kızlarımıza yüzde yüz güvenlik sağlamakta zorlanırken, sokakta yaşayan % kız çocuğunun durumunu düşünmek içler ürpertici. Когда даже трудно гарантировать безопасность наших дочерей внутри наших собственных домов, мысль о, 7% девочек, которые живут на улицах, по - настоящему страшна.
Bu yüzyılda, hâlâ böyle saçma şeyler için insanlar hakkında mı konuşacağız? Люди, что, еще верят в такое в наш идиотский век?
Sefalet içinde yaşayan yetişkin bir adam. Взрослый мужчина, живущий как животное.
Geçen yüzyılda her şey daha güzeldi. Все лучшее было в прошлом веке.
Evet, ama burada yaşayan öyle bir şey yok. Да, но ничего подобного в Убежище не живет.
yüzyılda, teknoloji nehrin üstüne bir köprü yababilecek seviyeye geldi. В -м веке появились технологии, позволившие соорудить подвесной мост.
Artık orada yaşayan kimse yokmuş. Там больше никто не живет.
Kaçıncı yüzyılda olduğumuzu sanıyorsun sen? В каком веке вы живете?
Burada yaşayan genç bayanı... Девушка, живущая здесь...
yüzyılda sorgulama için cadılara işkence yapmada kullanılırdı. Использовалось в веке инквизицией для пытки ведьм.
Dahası, evren de içinde yaşayan tüm yaratıkları kapsayan başlı başına canlı bir varlıktır. Кроме того, космос - единственное Живущее Существо которое содержит все живущие существа внутри.
yüzyılda, Kara Ölüm Avrupa'nın neredeyse tamamını yok etti. В -м веке Черная смерть уничтожила почти всю Европу.
Yani tüm bu hayaletlerin yaşayan insanlar olduğunu mu söylüyorsunuz? Говорите, что все эти привидения - живые люди?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.