Sentence examples of "yakın olduğunuzu" in Turkish

<>
Evet, ne kadar yakın olduğunuzu hepimiz duyduk. Да-да, все мы знаем, насколько близки.
Ama bunlar yakın çeviriler. Но мы постарались быть как можно ближе к оригиналу.
Ben. İflah olmaz bir romantik olduğunuzu söylemiştiniz. Я. Вы говорили, что были романтиком.
Yakın zamanlarda İçişleri Bakanlığı yüksek sözcülerinden Roberto Campa geçmiş yönetimlere nispeten Meksika'da habercilere karşı yaşanılan en kötü dönem olmadığını belirterek durumun ciddiyetini küçümsedi. Недавно высокий представитель из Министерства внутренних дел страны Роберто Кампа, по - видимому, стремясь приуменьшить тяжесть ситуации, заявил, что по сравнению с предшествующими администрациями это ещё не самый жестокий период для мексиканских журналистов.
O mu? Çok kuşkucu olduğunuzu biliyorum ama ona bir şans verin. Знаю, что вы настроены скептически, но прошу вас его выслушать.
Aralık'te ise hasta babasına yakın olmak için İran'a geri dönmüştü. Мустафа вернулся в Иран в декабре года, чтобы быть ближе к своему больному отцу.
Sizin gönüllü olduğunuzu duyduğumda çok şaşırdım. Я удивился, что вы доброволец.
Yakın zamanda başını bir yere çarptın mı? Вы не ударялись головой в последнее время?
En iyilerden biri olduğunuzu söylediler. Harika bir iletişiminiz varmış. Они говорят, что вы - один из лучших.
Birbirlerine yakın mı yaşıyorlar? Они все живут рядом?
sınıf öğrencilerine Noel Baba olduğunuzu söylediniz mi? Вы говорите второклассникам, что вы Санта?
Doğum tarihleri çok yakın. Дни рождения почти совпадают.
Size hâlâ yeminli olduğunuzu hatırlatırım Dr. Pierce. Anlıyorum. Напоминаю вам, что вы поклялись говорить правду.
En yakın barın nerede olduğunu bilen var mı? Кто нибудь знает, где здесь ближайший бар?
İki gece önce saat 0 ve gece yarısı aralığında nerede olduğunuzu söyleyebilir misiniz? - Ne? Не могли бы вы сказать, где вы находились два дня назад между шестью и полуночью?
Yakın arkadaşım ve meslektaşım kayıp. Близкий друг и коллега пропал.
Nasıl bir iş içinde olduğunuzu hiç umursamıyorum. Мне плевать, во что вы влезли.
Aracını olay yerine yakın bir yerde bulduk. Мы нашли твою машину возле места аварии.
Bir zamanlar çocuk olduğunuzu unutursunuz. Мы забыли что были детьми.
Ya da en azından en yakın acil servise göndermeliyim. Или хотя бы объяснять им, где ближайший травмпункт.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.