Sentence examples of "yalnız yaşayan" in Turkish

<>
Yalnız yaşayan bir erkeğin evi olduğundan biraz dağınık olabilir. Я живу один. Так что здесь может быть беспорядок.
Demek istediğim şu: Yalnız yaşayan bir anne olmanın zorluklarını bilirim. Я хочу сказать, я знаю, как тяжело быть матерью-одиночкой.
Bay popüler Luke yalnız yaşayan kurt oldu. Люк превратился из Мистера Популярность в изгоя.
Yalnız yaşayan sarışınları öldürüyor. Он убивает одиноких блондинок.
Aynen. Yalnız yaşayan biri daha konuştu aha. Опять говорит тот, кто живет один.
65 yaş arası yalnız yaşayan erkek var mı? Тут есть одинокие мужчины в возрасте от до?
Bu, mercan halkası adaların kızgın tropik güneşi altında yaşayan birçok albinonun genetik kaderi olabilir. Тропическое солнце в зоне, где в основном живут куна, особенно вредоносно для альбиносов сообщества:
Seni yalnız bırakacağız, tamam mı? Мы оставим тебя одного, хорошо?
yıl boyunca Dadaab ve Kenya'daki tutsaklık benzeri yaşamından sonra, halen kampta yaşayan kız kardeşleriyle birlikte daha barışçıl bir yere yerleşmeyi, artık yeni bir hayata başlamayı umuyor: Пробыв в Дадаабе как в ловушке года, Фиш надеется переселиться в менее опасное место со своими дочерьми, которые до сих пор живут в лагере. Он хочет начать новую жизнь.
Biz yalnız kalmak istiyoruz. Мы хотим побыть вдвоем.
Şu anda günden sentten az bir parayla yaşayan 00 kişi var, bu sayı çok yakında yarıya indirilecek. Сегодня больше человек живут меньше чем на центов в день и вскоре эта сумма ещё сократится.
Yalnız gelmiş gibi görünüyor. Похоже он приехал один.
Biz evdeki kızlarımıza yüzde yüz güvenlik sağlamakta zorlanırken, sokakta yaşayan % kız çocuğunun durumunu düşünmek içler ürpertici. Когда даже трудно гарантировать безопасность наших дочерей внутри наших собственных домов, мысль о, 7% девочек, которые живут на улицах, по - настоящему страшна.
Ben yerim ve yalnız yemekten nefret ederim. Я ем и ненавижу есть в одиночестве.
Sefalet içinde yaşayan yetişkin bir adam. Взрослый мужчина, живущий как животное.
Biraz yalnız kalmam gerekiyor. Мне надо побыть одной.
Evet, ama burada yaşayan öyle bir şey yok. Да, но ничего подобного в Убежище не живет.
Hoparlöre mi verdin, yalnız mısın? Ты на громкой связи или один?
Artık orada yaşayan kimse yokmuş. Там больше никто не живет.
O yalnız ve gizemlidir. Он одинок и загадочен.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.