Sentence examples of "yana şansı" in Turkish

<>
Milan'ın kadınlardan yana şansı hep benden daha fazlaydı. Ему всегда везло с женщинами больше чем мне.
Ülke'dan bu yana Başkan İsmail Omar Guelleh tarafından yönetilmekte ve hükümetin resmi duruşu büyük ölçüde Amerika taraflı bir tutum tercih etmişse de halkın büyük çoğunluğu bu tutumdan gittikçe uzaklaşmışlardır. С года страной руководит Исмаил Омар Гелле, правительство которого проводит в большой степени про - американскую политику, в то время как всё больше людей начинают дистанцироваться от данного направления.
Çok yakında Kiera Cameron'u geleceğe geri döndürme şansı elde edeceksin. Скоро тебе предоставится возможность отправить Киру Кэмерон обратно в будущее.
Etiyopya devriminden bu yana, yaşamlarını devlet hizmetine adayan yüksek profilli Etiyopyalılardan oluşan uzun bir liste sürgünde öldü. После эфиопской революции года многие достойные граждане, посвятившие свою жизнь служению стране, умерли в изгнании.
Hepimiz ikinci bir şansı hakederiz. Мы все заслуживаем второй шанс.
O günden bu yana bazı şeyler karmaşıklaşmış olabilir. Ну с тех времен технический прогресс далеко ушел.
Daha güvenli olması için toplumu değiştirme şansı... Шанс изменить общество, сделать его безопаснее...
Ne yani, artık onlardan yana mısın? Что, ты теперь на их стороне?
Bu, karşılık vermek için çiftçilerin şansı. Для фермеров это шанс нанести ответный удар.
Bu şey muhtemelen Clinton yönetiminden bu yana yola çıkmamıştır. Он похоже не был на дороге со времен Клинтона.
Mezuniyetten önce, size saha ofisini ziyaret etme şansı vereceğiz. Мы дадим вам возможность посетить местное отделение перед вашим выпуском.
Şaka bir yana, burada daha önemli konular var. Юмор в сторону, у нас более важные проблемы.
Virüsün bulaşma şansı düşük olmasına rağmen, size üç farklı antiviral tedavisi uygulamak istiyorum. Ваши шансы заразиться невелики, но я хотел бы назначить вам три противовирусных препарата.
Şaka bir yana beyler, bu güvenebileceğimiz bir adam mı? Шутки в сторону, джентльмены, мы можем ему доверять?
Hayır, adamımın başka şansı yoktu... У моего человека не было выбора.
Bir akşam üzeri yan yana savaşmıştık. Мы сражались бок о бок однажды.
Ve tüm kaos ve molozların ortasında önüne gelen şansı fark eder. И в этом хаосе и разрухе, она видит свой шанс.
Düşünsene, her gün yan yana çalışıyorsun illaki bana daha önce söyleme fırsatı bulursun yani ama... Мы ведь с ней бок о бок работаем. Могла бы и раньше мне рассказать, но...
Seninle dolaşma şansı tanıdığın için minnettarım. Я ценю возможность быть твоим напарником.
Diğer yana, Mr Collins! Другую сторону, мистер Коллинз!
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.